Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

TÜLOV Bodrum Geleneksel 4. Gençlik Kampı

24 Eylül, 2025

Bodrum-Etrim Köyü’nde çam ormanı eteklerine kurulu, lavanta tarlalarıyla çevrili Garaova Tarım Parkındayım. Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV), TÜLOV Bodrum Temsilciliği ve Bodrum Belediyesi işbirliğinde gerçekleşen, 7 Eylül’de başlayan geleneksel gençlik kampında 18-25 yaş arası 32 üniversiteli gençlerle buluştuk.

Programa TÜLOV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Demir, Mütevelli Heyeti Üyesi ve Burs Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Esen Demir, Gazeteci Yazar Eğitimci, TÜLOV Vakfı Genel Müdürü Aydan Tuncayengin, Araştırmacı Yazar Ufuk Karaman ve Meltem Karaman katıldı.

Yedi gün boyunca eğlenceli ve düşündürücü programların işlendiği, uzmanların söyleşileriyle konuk olduğu kampa memleketin farklı illerinden gelen öğrenciler çadırlarda konakladılar. 

Üniversiteli gençlere bölgenin doğal ve kültürel varlıkları tanıtılarak, Cumhuriyete, Cumhuriyet değerlerine, Laikliğe ve Demokrasiye sahip çıkmaları bağlamında farkındalık çalışmaları yapıldı.

Kamp programında yer alan; organik tarım, zeytinyağı ve şarap üretimini topraktan sunumuna kadar her aşamayı deneyimleyen öğrenciler, aynı zamanda dokuma eğitimi de aldılar. Öğrenciler tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin ayrıntılarını öğrendiler.

Sabah sporu, plaj keyfi, müzikli akşamlar, panoramik Bodrum turu ve kültür gezilerinin planlandığı kampta, gençler uzman konuklarla tanıştılar.

Kampın ilgi çekici isimlerinden, “Çevre Aktivisti” İkizköy Muhtarı Nejla Işık İkizköylüler ile birlikte katıldığı etkinlikte Akbelen’de ülke sınırlarını aşan mücadelesinin ayrıntılarını paylaştı.

Tecrübeli gazeteci Mehmet Y. Yılmaz “Gençlik Nasıl Bir Türkiye İstiyor?”, Sami Demirkıran “Anadolu Medeniyetlerinin Gözyaşları” konularını aktardılar.

Girişiyorum Derneği olarak, TÜLOV Vakfı ve Bodrum Belediyesi işbirliğinde, Bodrum TÜLOV Temsilciliğinin düzenlediği etkinliklere, 18-25 yaş gurubu öğrenciler Türkiye’nin farklı yerlerinden gelmişti. 4.Bodrum Gençlik Kampına katılmaktan büyük keyif aldım. Her zamanki gibi gençlerle buluşmak, deneyimleri paylaşmak heyecan vericiydi.

Kampa katılan üniversite öğrencileriyle “Girişimcilik ve Yaratıcılık Atölyesi” yaptık. Girişimcilik ve Yaratıcılık eğitiminden sonra girişim fikirlerini oluşturacakları takımları kurduk. Altı takımdan oluşan atölyede proje takımının ekip sözcüsü gençler, “Bi Fikrim Var” proje girişimlerinde, sosyal fayda ve sosyal etki yaratacak tema projelerini aktardılar.

Proje bitiminde Kadınlar Şiir Kokar Kitabımın söyleşi/ imza etkinliğimi yaptım. Her öğrenciye kitabımı hediye ettim. Gençlerin şiirle buluşmasını sağladım.

Araştırmacı Yazar Ufuk Karaman "Bir Deha Muharrir Sabahattin Ali" başlıklı kitabını gençlere imzalayıp, Sabahattin Ali’nin hayatından kesitler paylaştı ve kitabını gençlere hediye etti. Gençlerin Sabahattin Ali’yi tanımalarının, onun ebedi yönünü bilmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Emekli Deniz Subayı Reyhan Destan “Cumhuriyet Döneminde Üniversiteler”, eğitimci-yazar Nuran Yüksel “Bodrum'un Sözlü Tarihi” sunum ve konuşmalarıyla yer aldılar.

Tuncay Korkmaz ve Nani Nani Çocuklar Müzik Grubu’nun doğa ve çevre şarkıları söyledi. Sedat Nacar’ın gitar resitali, Genç Güçbilmez gençlerle yöresel folklor oyunları, İlkay Alçı, “Yoga” Hazal Zeynep Altunal, “Çi Gong”, Uzman Psikolog Güneş Karaca, “Nefes Terapisi” eğitimi verdi.  Emrah Tarım Survivor oyunlarıyla gençlerin farkındalıklarını geliştirdi. Gençler okul öncesi motivasyonlarını yükselttiler. Heybelerine birçok deneyimi ekleyerek, 12 Eylül de sertifikalarını alıp, evlerine doğru yola çıktılar.

Gençlik kampları, gençlerin gelişimine birçok açıdan katkı sağladığı için oldukça önemlidir. Bu kamplar, gençlerin hem bireysel hem de sosyal becerilerini geliştirmelerine olanak tanır. Gençlerin serbest zamanlarını değerlendirebilmelerini, hem eğlenmelerini hem de öğrenmelerini amaçlayan gençlik kamplarında gençler kampların mükemmel doğası, eşsiz manzarası ve çeşitli eğitici faaliyetleri ile buluşur.

****

Lise öğrenciliğimde her yıl 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerine Gençlik ve Spor Bakanlığının organizasyonunda Ankara Stadyumunda prova yaparak, hazırlanırdık. Ankara’da farklı lise öğrencilerinin buluştuğu stadyum biz gençlerin unutulmaz anılarıyla, enerjisiyle dolardı. Kızlı-Erkekli provalarımızda dans ve jimnastik hareketleriyle hepimiz bir vücut olurduk. Ah o günler demeden geçemeyeceğim. Bugün değil gençleri bu vizyona ortak etmek, bayramları yapmamak için bahane üretenler tarafından yönetilince geçmişin bize kattığı değerlerin kıymetini daha iyi anlıyorum.

Lise 2.sınıfta yine bir 19 Mayıs bayram kutlamalarına katıldıktan sonra okulumuza Gençlik ve Spor Bakanlığından gelen bir yazıyla gençlik kampına gönderileceğimizi öğrendik. Ailelerimiz onaylarsa, okul öğretmenimizin kontrolünde İskenderun Arsuz da bulunan Gençlik Kampına katılacaktık. Ailem kampa katılmama izin verdi. Okuldan katılan kız arkadaşlarımızla koordinatör hocamız toplantı yaptı ve hazırlık sürecimiz başladı. Okul tatile girince 55 kişiden oluşan kız öğrencilerle yola çıktık. Hayatımın en eğlenceli anılarından biridir.

İskenderun Arsuz’a vardığımızda 3 farklı okul ve illerden öğrenciler gelmişti. Koordinatör hocamız bizi lise arkadaşlarımızdan oluşan takımlara ayırdı. Eşyaları yüklendik, kalacağımız yere doğru giderken etrafta büyük çadırlar görünüyordu. Takımlar çadır numarasına göre yerleşiyordu. Benim için ilk anlar hüsrandı. Çadırda hiç kalmamıştım ve hiç hoşuma gitmemişti. Benim gibi takım arkadaşlarım da homurdanmaya başladı ve biz kendimizi içinde 2’li ranza ve 4 adet yatağın olduğu çadırın içinde bulduk. Benim takımda ikiz kızkardeşler de vardı. Başladılar ağlamaya “biz burada kalmayız” diye… Ben de pek sevmemiştim amma o an Ankara’ya geri dönemeyeceğime göre önce durumu anlamaya çalışayım diye düşündüm. Mecbur yerleştik çadıra. Hocamız “düdükler çalacak ve yapılacak işler için bunlar komut anlamındadır” diyerek elimize kampın programını vermişti. Her gün için saat saat planlanmış etkinlikler vardı. Onları görünce biraz içimize su serpildi. Her takım 1 gün mutfakta nöbetçi olacak, o günün bütün yemek ve bulaşık hizmetini verecekti. Sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar aşçılara çıraklık ettik.  İlk önce sevmesek de her öğretici etkinlik bizi kampa daha da bağladı. Artık kampla ve komut düdüğünün sesiyle kurallarla bütünleşmiştik. Biip denize gir, biip denizden çık…

Şimdilik hikâyemi burada kesiyorum! Hikâyem oldukça uzun...  Bu deneyimimi bir sonraki makalemde paylaşacağım.

Sözün özü; Gençlik kampları bireysel gelişime, özgüven kazanımına, bağımsızlık, doğa sevgisi ve çevre bilincinin gelişmesine katkıda bulunur.

Yeni deneyimler ve yetenekler açısından Gençlik kampları, spor, sanat, müzik veya bilim gibi farklı alanlarda yeni aktivite ve hobiler deneme imkânı sunar. Sosyal ağ kurma sayesinde kalıcı arkadaşlıkları ve yeni insanlarla tanışma fırsatı yakalamalarını sağlar. Bu durum, gençlerin sosyal çevrelerini genişletmeleri açısından önemlidir.

Gençlik kampları eğlenceli bir tatil olmaktan öte, gençlerin hayata daha donanımlı ve özgüvenli bir şekilde hazırlanmaları için önemli birer platformdur.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Mazhar Alanson kızının ölümünü nasıl öğrendi?

Katıldığı programda kızı Eda’nın vefatıyla ilgili konuşan sanatçı Mazhar Alanson, yaşadığı acıyı anlattı. Alanson, “Arkadaş kaybını kabulleniyorsunuz ama evlat acısı kalıcı oluyor” dedi. ...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Akciğerler nasıl temizlenir?

Son yıllarda sigara içme oranlarının artması, hava kirliliği, covid, zatürre gibi enfeksiyonlar akciğer sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Genellikle karaciğer, bağırsak gibi organların temizliği gündeme geliyor. Ancak akciğerlerin temizliği için de harekete geçmek gerekiyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR