Yukarı
423142

Telomerlerinize iyi bakın geç yaslanın...

15 Mart 2025 10:01

Yaşlanma hızımız belirleyen en önemli etkenlerden biri de kromozomların uçlarında koruyucu kapak gibi işlev gören telomerlerdir. Hücreler her bölündüğünde telomerler biraz daha kısalır ve bu süreç de yaşlanmayı hızlandırır. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, işte bunu frenleme yollarını açıkladı.

Yaşlanmayı yavaşlatmak, son yıllarda üzerinde çok sayıda bilimsel araştırma yapılan bir konu… Bu açıdan hücre koruyucu telomerler üzerindeki çalışmalar da artıyor.

Çünkü yaşlanmayı geciktirmek için telomerlerin kısalmasını frenlemek önemli. Peki bu nasıl sağlanır? İşte Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz’ün bu soruma verdiği yanıt:

Prof. Dr. Derya Uludüz

YAŞAM SAYACIDIR

Telomer uzunluğu ve telomeraz, hücresel yaşlanma sürecinin en büyük belirleyicileridir. Telomerler, genetik yapımız kromozomların uçlarındaki koruyucu kapak gibi işlev görerek, onların bozulmasını önler. Telomerler, ayakkabı bağcıklarının uçlarını koruyan plastik uçlara benzetilebilir. Hücreler her bölündüğünde telomerler biraz daha kısalır ve bu süreç zamanla yaşlanmayı hızlandırır.

Telomerler, adeta bir sayaç gibidir çünkü hücrelerin kaç kez bölünebileceğini belirler. Aşırı kısalmaları, hücrelerin bölünemez hâle gelmesine ve yaşlanmanın hızlanmasına yol açar.

Özetle telomer uzunluğu, sağlıklı yaşlanmanın ve uzun ömrün önemli bir göstergesidir.

TELOMERAZ ENZİMİ DE ÖNEMLİ

Telomeraz; hücre içerisinde var olan, kısalan telomerleri onaran, telomerlerin bitmesini engelleyen bir enzimdir. Telomerleri onararak hücresel gençliği korur. Hücrenin telomer boyu ve telomeraz enzim aktivitesi hücrenin kaç defa bölünebileceğini yani yaşam süresini belirler.

Telomer boyunun kısalmasını önleyen ve telomeraz aktivitesini artıran tedavilerle ve doğru yaşam tarzıyla (doğru beslenme, kaliteli uyku, düzenli egzersiz gibi…) yaşlanma sürecinin yavaşlatılabileceği düşünülmektedir.

Neden erken yaşlanırız?

Hücreler her bölündüğünde, telomerler bir miktar kısalır ve bu süreç yaşlanmayla doğrudan ilişkilidir. Ancak bazı yaşam tarzı faktörleri, telomerleri normalden çok daha hızlı bir şekilde kısaltarak yaşlanma sürecini hızlandırır ve birçok kronik hastalığa zemin hazırlar.

Bu faktörler; kronik stres, yanlış beslenme (Rafine şeker, işlenmiş gıdalar ve trans yağlar, inflamatuar sitokinleri tetikleyerek kronik iltihaplanmaya (inflamasyon) neden olur ve telomerleri tahrip eder), düzensiz uyku, hareketsiz yaşam, toksinler ve çevresel kirliliktir.

Böyle destek olun

İşte telomerlerin kısalmasını yavaşlatma yolları…

1 - Zerdeçal: Güçlü antioksidan özelliklere sahip ve telomer sağlığını koruyucu etkileriyle bilinir. İçeriğindeki kurkumin bileşiği, hücresel yaşlanmayı yavaşlatır, telomerleri koruyarak hücre yenilenmesini destekler ve iltihap karşıtı etkileri sayesinde genel sağlığı iyileştirir. Bir çay kaşığı toz zerdeçal bir bardak sıcak suya eklenip 10 dakika demlendikten sonra içine karabiber eklenerek etkisi artırılabilir. Tatlandırmak için bal veya limon da eklenebilir. Günlük olarak 1-2 fincan tüketilebilir. Zerdeçal tozu, bitki çaylarına veya çorbalara eklenerek de kullanılabilir.

2 - Uyku: Yalnızca zihnimizi dinlendiren bir süreç değil, aynı zamanda hücrelerin kendini yenilediği, telomerlerin onarıldığı ve vücudun yaşlanmaya karşı korunduğu kritik bir biyolojik süreçtir. Yapılan araştırmalar, yetersiz uyku süresinin telomer kısalmasını hızlandırdığını ve uzun vadede erken yaşlanma, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve kronik hastalık risklerinin artmasına neden olduğunu ortaya koymuştur.

3 - Stres yönetimi: Stresle artan kortizol seviyeleri uzun süre yüksek kaldığında, hücre yenilenmesi yavaşlar, DNA hasarı artar ve telomerler kısalmaya başlar. Derin nefes teknikleri stresi giderir, hücresel düzeyde gençliği korumaya yardımcı olur. Günlük 5-10 dakikalık derin nefes egzersizleri yapmak, vücutta kortizol salınımını azaltarak telomerleri uzun vadede koruyabilir.

4 - Omega-3 yağ asitleri: Yaşlanmayı geciktiren en önemli doğal bileşiklerden biridir. Doğru ve doğal kaynaklardan alınan Omega-3, telomer uzunluğunu koruyarak hücresel yaşlanmayı yavaşlatabilir. Haftada birkaç kez yağlı balık (somon, sardalya, uskumru ve ton balığı), semizotu (zengin Omega 3 içeriği kadar bünyesinde bulunan glutatyon, C vitamini, A vitamini ve beta-karoten gibi güçlü antioksidanlarla da hücresel oksidatif stresi azaltarak telomerlerin korunmasına destek olur), günlük ceviz, keten tohumu ve soğuk sıkım zeytinyağı tüketimi, vücudun ihtiyacı olan Omega-3 seviyelerini doğal yollardan karşılamaya yardımcı olur.

5 - Yeşil çay: Uzun ömürle ilişkilendirilen bir bitkidir, içerdiği epigallokateşin gallat (EGCG) adlı güçlü antioksidan bileşik sayesinde telomerleri koruyarak hücresel yaşlanmayı yavaşlatır. Bir tatlı kaşığı yeşil çay yaprağı, bir bardak sıcak suya eklenerek 3-5 dakika demlenmelidir. Daha uzun demleme süresi, çayın tadını acılaştırabileceği için ideal süreye dikkat edilmelidir. Günlük olarak 2-3 fincan yeşil çay tüketmek, antioksidan etkilerinden maksimum fayda sağlamaya yardımcı olur.

6 - Düzenli egzersiz: Fiziksel aktivite, yalnızca kasları güçlendirmekle kalmaz, hücre sağlığını doğrudan etkileyerek telomerlerin korunmasına yardımcı olur. Telomerlerin onarılmasını ve korunmasını sağlayan telomeraz enzimi, düzenli egzersizle daha aktif hale gelir. Aerobik egzersizler yani koşu, yürüyüş, bisiklet, yüzme gibi aktiviteler kardiyovasküler sağlığı iyileştirerek telomerleri korur. Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Covid-19 alarmı çalıyor...

Son haftalarda grip benzeri semptomlarla hastanelere başvuran birçok kişide Covid-19 pozitif çıkıyor. Tatil dönüşleri, okulların açılması ve toplu etkinlikler vaka artışında etkili olurke...

Herkesin uyguladığı diyet tehlike saçıyor...

Fenomenlerin zayıflama vaadiyle sürekli pazarladığı kahve ve çaylar aslında büyük riskler barındırıyor. Diyetisyen Ece Eyyupoğlu, hızlı kilo verme uğruna bu hatalara karşı uyarılar da bul...


Tırnaklarını keserken kimse dikkat etmiyor!

Yanlış tırnak kesimi ve yaralar diyabet hastaları için kötü sonuçlar doğurabilir. Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, dikkat edilmezse ayak kaybına kadar ciddi sorunlar d...

Zayıflama iğneleri ne kadar masum?

Zayıflama iğneleri, son zamanlarda obezite ve fazla kilolarla mücadelede yeni ‘umut’ kaynağı oldu… Ünlü isimlerin sosyal medyadaki paylaşımlarıyla da popülaritesi artmaya başladı. Peki bu...


İşte sabahları baş ağrısı ve boyun ağrısıyla uyanmanızın nedeni

Doç. Dr. Rana Turunç, Sabah kalktığınızda baş, boyun, sırt ya da çene ağrısı hissetmenin dişlerde hassasiyet ile aşınmaların bruksizm yani diş sıkma ve gıcırdatmanın işaretleri olabileceğ...

Yalancı kalp krizine dikkat!

Kalp krizi şüphesine neden olan sorunlardan biri de ‘kırık kalp sendromu’dur. Ani üzüntü, stres hatta sevinçle tetiklenen bu durum kalbin pompalama fonksiyonunun aniden zayıflamasıyla ort...


Musluk suyunu kullanan milyonları ilgilendiriyor

ABD’de yapılan geniş çaplı bir araştırmada musluk sularında tespit edilen PFAS maddeleriyle kanser vakaları arasında bağlantı bulunduğunu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, musluk suyunda bu...

Sadece kemikleriniz değil… Kaslarınız da erimesin

İleri yaşlarda kemik erimesi ve bu yüzden oluşan kalça kırıkları korkulu rüyalardan biridir. Oysa kemikler kadar kas hızlı kaybı da ciddi riskler doğurur. Denge bozukluğu ve düşme gibi. G...


6 saatten fazla oturan herkesi ilgilendiriyor

Uzmanlar, uzun süreli oturmanın özellikle direksiyon başında geçirilen saatlerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini açıkladı. Araç kullanırken hareketsiz kalmak, sırt ve bel bölge...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tuvana Türkay, ablası ile mavi tura çıktı

Tuvana Türkay mavi tura çıktı. Göcek koylarını geziyor, denizin tadını gönlünce çıkarıyor. Oyuncuya tekne tatilinde ablası Katre Türkay da eşlik ediyor. Tuvana Türkay en son 'Teşkilat' di...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Covid-19 alarmı çalıyor...

Son haftalarda grip benzeri semptomlarla hastanelere başvuran birçok kişide Covid-19 pozitif çıkıyor. Tatil dönüşleri, okulların açılması ve toplu etkinlikler vaka artışında etkili olurken, sağlık çalışanlarının iş yükü de giderek artıyor. Uzmanlar, grip sezonunun başlamasıyla birlikte sayıların daha da yükselebileceği konusunda uyarıyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR