
Yaşlanmayı frenleyen süper güç
‘Glutatyon’un yaşlanma hızını yavaşlatan çok önemli bir antioksidan olduğuna dikkat çeken Harika Özkaya ‘‘Vücudunuzda ne kadar fazla glutatyon varsa, hücreleriniz ve hücrelerinizin enerji kaynağı mitokondrileriniz o kadar sağlıklı olur’’ dedi.
Glutatyon en güçlü antioksidanlardan biri ve yaşlanma hızını yavaşlatmada önemli bir role sahip. Bu nedenle beslenmemize özen göstermemiz gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Harika Özkaya Yurttadur, vücutta glutatyon seviyelerini artırma yollarını şöyle açıkladı:
SAĞLIĞI HER AÇIDAN DESTEKLER
Glutatyon, üç amino asitten (glutamat, sistein ve glisin) oluşan bir tripeptid olup, vücutta doğal olarak karaciğerde üretilir.
Glutatyonu oluşturan bu aminoasitler, vücudumuzun ihtiyaç duyduğunda kendi kendine üretebildiği amino asitlerdir.
Güçlü bir antioksidan olan glutatyon, hücreleri korur. Bağışıklığı güçlendirir. Karaciğerdeki detoks süreçlerine yardım ederek vücudu ağır metallerden ve toksinlerden arındırır. Kanser riskini azaltır. Kas gücünü artırır. Tüm bu etkileriyle vücut sağlığını korurken, yaşlanmayı da frenler.
SADECE CİLDİ DEĞİL VÜCUDU TEPEDEN TIRNAĞA YENİLER
Glutatyon, son yıllarda yaşlanma sürecine karşı etkili bir çözüm olarak dikkat çekmektedir.
Yaşlanmanın etkileri yalnızca ciltte değil, tırnaklardan saçlara kadar vücudun birçok alanında gerçekleşir.
Serbest radikal (hücreleri hızla paslandırıp, yaşlandıran kötü moleküller) birikimi, bu süreci hızlandıran en önemli faktörlerden biridir.
Glutatyon, serbest radikallerle mücadele ederek yaşlanmayı yavaşlatmaya yardımcı olur. Eğer vücutta biriken serbest radikaller atılmazsa, kırışıklıklar, kırık tırnaklar ve dökülen saçlar gibi sorunlar kaçınılmaz hale gelir.
Zarar gören hücreleri de onarır
Glutatyon, hem zarar görmüş hücrelerin onarılmasını sağlar hem de mitokondriyal etkiyle yeni ve genç hücrelerin üretimine katkıda bulunur. Hücrelerin yaşlanması, yalnızca estetik açıdan değil, bedensel sağlık açısından da ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, vücut sağlığını korumak adına atılacak adımlar büyük önem taşır.
Yapılan çalışmalarda 80’li yaşlarına ve sonrasına kadar sağlıklı bir şekilde yaşayan kişilerin glutatyon düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Düşük glutatyon seviyeleri, hücre ölümünü (apoptozu) tetikleyici sinyaller gönderir. Glutatyonun hücresel ve mitokondriyal fonksiyonlardaki kritik rolü göz önünde bulundurulduğunda, sağlık ve uzun ömür açısından sağladığı faydalar son derece büyüktür.
Özetle, vücudunuzda ne kadar fazla glutatyon varsa, hücreleriniz ve hücrelerin enerji kaynağı mitokondrileriniz o kadar sağlıklı olur. Glutatyon seviyesi ne kadar düşükse, hücresel bozulma, hastalık riski ve hücresel ölüm olasılığı da o kadar artar.
VÜCUTTAKİ GLUTATYON SEVİYESİ NASIL ARTTIRILIR
Sağlıklı bir yaşam için Glutatyon çok önemlidir. Vücut kendi glutatyonunun bir kısmını üretse de, yaşlanma, kötü beslenme, sigara, hava kirliliği, stres, enfeksiyonlar ve radyasyon, glutatyonun vücuttaki oranını azaltmaktadır.
Bu yüzden günlük besinlerden aldığımız oran çok önemlidir. Glutatyon seviyemizi artmasını sağlayan besinler şunlardır:
- Brokoli - Brüksel lahanası
- Lahana - Karalahana
- Karnabahar - Avokado
- Şeftali - Karpuz
- Tarçın - Kakule
- Zerdeçal - Domates
- Bezelye - Sarımsak
- Soğan - Kırmızı biber
BUNLARI DA YAPIN
Vücutta glutatyonu artırmanın diğer yollarını da şöyle sırayabiliriz:
- Ev yapımı veya antibiyotik içermeyen sütlerden yapıldığına emin olduğunuz peynirlerin suyunu tüketin. Bu büyük bir sistein kaynağıdır ve glutatyon sentezi için önemlidir.
- Egzersiz, glutatyon düzeyinizi artırır ve böylece bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Alfa lipoik asit ve N-asetil sistein glutatyon seviyesinin artmasında önemli rol oynar.
Kırmızı et ve sakatat alfa lipoik olarak zengin besinler arasındadır. Yumurta, süt, beyaz ve kırmızı et de N-asetil sistein üretimini destekler.
- Folat, vitamin B6 ve B12 düzenli bir şekilde alınmalıdır.
- Selenyum güçlü bir anti-oksidan olarak bilinir. Besinlerden alınmalıdır.
- C ve E vitamini de glutatyonun geri dönüşümüne yardımcı olur ve hastalıkları engeller.
- İyi bir uyku da glutatyon düzeylerini artırır.
TAKVİYE OLARAK ALINABİLİR Mİ?
Glutatyon takviyeleri oral yolla, enjeksiyon ya da intravenöz (IV) infüzyon şeklinde alınabilir. En etkili yöntem genellikle IV tedavisidir, çünkü vücuda doğrudan ve hızlı bir şekilde glutatyon sağlar. Araştırmalar insülin duyarlılığını iyileştiren glutatyon desteklerinin diyabet yönetimine yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Ancak glutatyon takviyesi, herkes için gerekli veya uygun değildir. Kişisel ihtiyaçlara göre doktor tavsiyesiyle alınması gerekir.
NEDEN AZALIR?
Kötü beslenme, enfeksiyonlar ve sürekli stres gibi faktörler, vücuttaki glutatyon seviyelerinin azalmasına yol açabilir. Yaşla birlikte glutatyon seviyelerinde doğal bir azalma gözlemlenir.
Ayrıca araştırmalar birçok kronik hastalığın glutatyon seviyelerindeki azalmayla ilişkili olduğunu bulmuştur. Bu hastalıklar şunlardır:
- Alzheimer - Kanser
- Kronik karaciğer hastalığı - Kistik fibrozis
- Diyabet - Hipertansiyon - HIV, AIDS
- Lupus - Hem kadında hem erkekte infertilite (kısırlık) - Parkinson
Sonuç olarak, glutatyon, vücudun doğal savunma mekanizmalarının önemli bir parçası olup, sağlıklı bir yaşam için bu seviyelerin korunması büyük önem taşır. Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Her gün tüketiyorsanız fark etmeden karaciğerinizi bitiriyorsunuz!
Protein tozu kullanımı son yıllarda gençler arasında büyük bir hızla yayılıyor. Ancak uzmanlar, bilinçsiz tüketimin karaciğer yetmezliğinden böbrek hasarına, hatta ölüme kadar varan ciddi...
Kırmızı besinlerdeki gizli güç
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Mehmet Uçar kırmızı renkli sebze-meyvelerde bulunan ve güçlü bir antioksidan olan likopenin özellikle kanser ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkis...
Romatizmanız baharla alevleniyorsa nedeni bu olabilir!
Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Soner Şenel, mevsim geçişlerinde ve yağışlı havalarda romatizmal hastalıklarda artış yaşandığını belirtti. Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Soner Şenel romatizmal has...
Aort damarı neden yırtılır?
Aortun vücuttaki en hayati damar olduğunu belirten Prof. Dr. Bingür Sönmez ‘‘Aort damarı yırtılması en basit ifadeyle bu damarın içten yırtılmasıyla meydana gelir. En yaygın nedeni ise yü...
Vücudunuz paslanmasın
Hızlı yaşlanmanın gizli nedenlerinden biri olan oksidatif stresin hücrelere hasar verip, vücudu adeta paslandırdığını belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, bu sorunla başa çıkm...
Menenjit vakalarında tehlikeli tırmanış
Türkiye’de “menenjit” nedeniyle iki haftada iki çocuk yaşamını yitirdi. Uzmanlar, menenjit aşısının aşı takvimine alması için Sağlık Bakanlığı’na uyarılarda bulunurken menenjitin bulaşıcı...
Birçok kişi farkında olmadan 240 kalorili bu meyve yüzünden kilo alıyor!
Sağlıklı beslenme trendlerinin vazgeçilmezlerinden biri olan avokado, lezzeti ve sağlığa olan faydaları ile dikkat çekiyor. Ancak bu popüler meyve, içerdiği yüksek kalorilerle farkında ol...
Sürekli yorgun hissediyorsanız bu diyet tam size göre!
Ketojenik diyet, yalnızca kilo kaybı değil, aynı zamanda dengeli enerji ve mental sağlık için de etkili. Diyetisyen Fatma Aybike Bozoklu, yaz aylarında kan şekeri düşüşü ve ani açlık kriz...
Doğru sandığınız egzersizler sağlığınıza zarar verebilir!
Geçirdiği trafik kazası sonrası yanlış tedaviyle kolunu neredeyse kullanamaz hale gelen 80 yaşındaki Mehmet Tuncay Üstüoğlu, doğru tedavi süreci ve doğru egzersizlerle sağlığına kavuştu. ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Gökhan Kırdar ile ünlü DJ davalık oldu
Şarkıcı ve besteci Gökhan Kırdar, "Pusu" ve "Cendere" isimli eserlerinin izinsiz kullanıldığını belirterek DJ Mahmut Orhan'a dava açtığını açıkladı. Türkiye'de efsaneleşmiş yapımların diz...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her gün tüketiyorsanız fark etmeden karaciğerinizi bitiriyorsunuz!
Protein tozu kullanımı son yıllarda gençler arasında büyük bir hızla yayılıyor. Ancak uzmanlar, bilinçsiz tüketimin karaciğer yetmezliğinden böbrek hasarına, hatta ölüme kadar varan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.