
Glokom körlüğe yol açabilir: Uzmanından erken teşhis uyarısı
Glokom, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve erken teşhis edilmediğinde körlüğe yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin, glokomun tamamen iyileştirilemese de ilerlemesinin durdurulabileceğini vurguladı.
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin, Glokom Haftası kapsamında açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Elgin, hastaların tedaviyi aksatmamaları gerektiğini belirterek “Tanı konulduktan sonra tedavisi mümkün olan glokom hastalarının ilaçlarla veya gerekli durumlarda ameliyatlarla körlüğe gidişi engellenebiliyor. Ancak görmesini yitirmiş bir gözün tekrar görmesi maalesef mümkün değil. Bu yüzden hastaların, önerilen tedaviyi uygulamaları ve özellikle Ramazan ayında oruç tutan glokom hastalarının göz damlasını damlatmayı ihmal etmemeleri gerekir. Göz damlası orucu bozmaz ama bu damlanın bir doz bile atlanması körlüğe sebep olabilir” ifadelerini kullandı.
‘DAMLA KULLANIMI BİR DOZ BİLE ATLANMAMALI’
Prof. Dr. Elgin, glokom hastalığının tedavisindeki asıl amacın, tanı alan hastanın görme seviyesini korumak olduğunu vurgulayarak “Görme yeteneğimizin sessiz hırsızı olan Glokom hastalığını tamamen iyileştirmek mümkün değil ancak ilerlemesini durdurmak elimizde. Bunun için, glokom hastalarının yapmaları gereken en önemli şey doktorların söylediği saatte ve dozda damlalarını damlatmak ve önerilen tedavilere uymaktır. Doktorunuzun yazdığı ilaçları önerilen saatlerde ve dozda kullanarak göz içi basıncını normal seviyelere düşürerek hastalığı kontrol altında tutmak mümkündür. Bu yüzden özellikle Ramazan ayında oruç tutarken göz damlasını damlatmayı ihmal etmemek gerekir. Göz damlası orucu bozmaz ama bu damlanın bir doz bile atlanması körlüğe sebep olabilir” diye konuştu.
‘GLOKOM HASTASININ YAŞAM TARZI ÇOK ÖNEMLİ’
Glokomlu hastanın yaşam tarzının, hastalığın gidişatı açısından son derece önemli olduğunu da ekleyen Prof. Dr. Elgin beslenme önerilerini şu şekilde sıraladı:
“Hastanın beslenme tarzı ve diğer alışkanlıkları da hastalığın gidişatını etkiler. Sağlıklı dinamik bir vücuda sahip olmanın yanı sıra bol sebze, meyve içeren Akdeniz tarzı diyet ile beslenme glokomu olumlu yönde etki eder. Glokomlu hastaların günlük diyetinde, narenciye ve yeşil bitkilerde bulunan C vitamini; badem, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, fındık, ceviz gibi kuruyemişlerin yanı sıra avokado gibi bazı sebzeler ve balıkta bulunan E vitamini; tahıl ürünlerinde çokça bulunan B vitamini yer almalıdır. Yaban mersini, çilek vb. diğer kırmızı ve mor meyveler, özellikle balık yağı, keten tohumu yağı ve ceviz gibi omega-3 ve omega-6 içeren gıdalar, çekirdekli siyah üzüm ve bitter çikolata Glokoma karşı faydalıdır.”
‘SİGARADAN UZAK BİR YAŞAM SON DERECE ÖNEMLİ’
Prof. Dr. Elgin, “Sigaradan uzak bir yaşam, tüm vücut sağlığı için olduğu gibi glokomla mücadele için de son derece önemlidir. Alkol tüketimi ile glokom arasında bir ilişki ise net olarak bilinmemektedir. Ancak günde bir kadeh kırmızı şarap içilmesi, antioksidan özelliği nedeniyle glokom için faydalı olabilir. Günde 2-3 kupayı geçmeyen siyah ve yeşil çay tüketimi glokom için faydalı iken, aşırı kahve içimi hastalığı olumsuz yönde etkiliyor” dedi.
Düzenli egzersizin genel vücut sağlığı için olduğu kadar glokoma karşı da büyük oranda önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Elgin, “Düzenli olarak haftada 3-4 kez, 40-45 dakika dinamik aerobik egzersiz (yürüme, koşma, bisiklet vs) idealdir. Glokom hastaları için uygun olmayan sporlara gelince: Başın aşağıda kaldığı atipik pozisyonlara bağlı olarak yoga, benzer şekilde ağırlık çalışmaları, skuat gibi izometrik egzersizler ve bungee jumping gibi sporlar uygun değildir. Ayrıca sıkı yüzücü gözlükleri ve dalış sporu da glokomlu hastalar için uygun değildir” ifadelerini kullandı. Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
İşte sabahları baş ağrısı ve boyun ağrısıyla uyanmanızın nedeni
Doç. Dr. Rana Turunç, Sabah kalktığınızda baş, boyun, sırt ya da çene ağrısı hissetmenin dişlerde hassasiyet ile aşınmaların bruksizm yani diş sıkma ve gıcırdatmanın işaretleri olabileceğ...
Yalancı kalp krizine dikkat!
Kalp krizi şüphesine neden olan sorunlardan biri de ‘kırık kalp sendromu’dur. Ani üzüntü, stres hatta sevinçle tetiklenen bu durum kalbin pompalama fonksiyonunun aniden zayıflamasıyla ort...
Musluk suyunu kullanan milyonları ilgilendiriyor
ABD’de yapılan geniş çaplı bir araştırmada musluk sularında tespit edilen PFAS maddeleriyle kanser vakaları arasında bağlantı bulunduğunu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, musluk suyunda bu...
Sadece kemikleriniz değil… Kaslarınız da erimesin
İleri yaşlarda kemik erimesi ve bu yüzden oluşan kalça kırıkları korkulu rüyalardan biridir. Oysa kemikler kadar kas hızlı kaybı da ciddi riskler doğurur. Denge bozukluğu ve düşme gibi. G...
6 saatten fazla oturan herkesi ilgilendiriyor
Uzmanlar, uzun süreli oturmanın özellikle direksiyon başında geçirilen saatlerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini açıkladı. Araç kullanırken hareketsiz kalmak, sırt ve bel bölge...
Günde 30 dakika kan şekerini dengeliyor...
50 yaş sonrası düzenli hareket insülin direncini kırıp kan şekerini dengeler, kas kaybını yavaşlatır ve günlük enerjiyi artırır. Haftaya yayılan kısa ama tutarlı egzersizler uzun vadede i...
Meğer izin günlerinde bu yüzden hasta oluyoruz
Çalışan herkes hayatında en az bir kez bile izin günlerinin ilk saatlerinde veya tüm gün baş ağrısı, halsizlik ya da yoğun yorgunlukla geçirmek zorunda kalalabiliyor. Bilim insanları bunu...
Damarları, böbrekleri, gözleri korumanın ilk adımı
50 yaş üstü her 7 kişiden 1’i diyabetli, 3 kişiden 1’i ise diyabet sınırında. Erken fark edilince yönetimi kolay ama geç fark edilen diyabet damarları, böbrekleri ve gözleri vuruyor. Gizl...
Güneşte bırakılan plastik şişeden su içerseniz...
Cevap, sandığınızdan daha endişe verici. Uzmanlara göre, güneşte ısınan pet şişe sadece zararlı kimyasalları ve mikroplastikleri suya karıştırmakla kalmıyor, aynı zamanda hızla bir bakter...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hande Erçel'den ayrılık sonrası ilk paylaşım
Hande Erçel üç yıllık sevgilisi Hakan Sabancı ile ilişkisini iki hafta önce bitirmişti. Bu ayrılığa dair Hakan Sabancı, hatta annesi Arzu Sabancı açıklamalar yapmış, ama Hande Erçel asla ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
İşte sabahları baş ağrısı ve boyun ağrısıyla uyanmanızın nedeni
Doç. Dr. Rana Turunç, Sabah kalktığınızda baş, boyun, sırt ya da çene ağrısı hissetmenin dişlerde hassasiyet ile aşınmaların bruksizm yani diş sıkma ve gıcırdatmanın işaretleri olabileceğini belirtti. Doç. Dr. Rana Turunç, bruksizmi tetikleyen nedenlerden, belirtilerine ve tedavi yöntemlerine dair bilgi verdi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.