- Hazine ve Maliye Bakanlığı açıkladı: Eylül bütçesi rekor açık verdi!
- Tuzla'da gemide patlama: Ölü ve yaralılar var!
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kritik Mesajlar: ‘Kapı Kapı Dolaşıp Arayıp Bulacaksınız’
- Aliağa Belediyesi’nden Üreticiye Yeni Destek
- Tarımın görünmez kahramanları; çiftçi kadınların günü Urla’da kutlandı

Baş ağrısının en yaygın nedeni
Baş ağrısının her ne sebeple olursa olsun tedavi edilebildiğini belirten Akkor ‘‘Ancak önemli olan doğru teşhis konulmasıdır. Bu ağrının yüzde doksanı boyundan kaynaklandığı için boynunuza baktırmanız da gerekir’’ uyarısında bulundu.
Hemen herkes zaman zaman baş ağrısı çeker. Ne zamanki bu baş ağrıları dayanılmaz hale gelir, işte o zaman doktora başvurulur.
“Sanılanın aksine baş ağrısı her zaman beyinden ya da baştaki diğer yapıların rahatsızlıklarından kaynaklanmaz.
Bu ağrı genellikle boyundan kaynaklanır. Hatta bu nedenle 1983 yılında Uluslararası Baş Ağrısı Derneği tarafından ‘Boyun kaynaklı baş ağrısı’ tanımı yapılmıştır’’ diyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Aybars Akkor, baş ağrısının en yaygın nedenini şöyle açıkladı:
Ağrı aniden başladıysa ve şiddetliyse…
Beyindeki sorunlardan kaynaklanan baş ağrıları ise genellikle belli bir bölgede olur. Ağrı dayanılmaz şekilde şiddetlidir, bilinç bulanıklığına, konuşma bozukluğunu da yol açabilir. Ağrı ile birlikte vücudun bir yarısında uyuşma, güç kaybı gibi belirtiler de çıkar.
Hastalar bu durumu “hayatımda yaşadığım en şiddetli baş ağrısı” şeklinde tanımlar. Nedeni beyin kanaması olabilir. Böyle bir durumda zaman kaybedilmeden hastaneye başvurulmalı ve bir beyin MR’ı çekilmelidir.
Ağrı enseden başlayıp başınıza yayıldıysa…
Boyundan kaynaklanan baş ağrısında ise –ki baş ağrılarının yüzde doksanının nedeni budur- ağrı enseden başın tamamına yayılır.
Günün her saatinde görülebilir, genellikle strese girdiğimizde, çok yorulduğumuzda, soğukta kaldığımızda daha çok olur.
Sebebi ense kaslarının gerilmesine bağlı boynun arkasında bulunan beynin arka tarafını besleyen damarların yeterince kan taşıyamamasıdır.
Genellikle bulantı ve kusma gibi belirtileri nedeniyle çoğu zaman migrenle karşılaştırılır. Trafik kazası geçirenlerde (boyundaki travmalar nedeniyle), ileri yaştaki kişilerde (kemik ve eklemlerdeki kireçlenmeden nedeniyle), ağır sporlar yapanlarda ve romatolojik hastalığı olanlarda da boyundan kaynaklanan baş ağrıları sık görülür.
Ağrı beynin sağ veya sol yarısındaysa…
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki migren teşhisi konulan hastaların yüzde seksen ikisinin baş ağrısı nedeni farklıdır.
Çünkü migren sadece muayene ve doktorun tecrübesi ile konulan bir teşhistir, ne MR’da bir bulgusu vardır, ne de tahlillerde çıkar. Peki baş ağrımızın nedenini nasıl anlarız?
Çoğu zaman bize migrenimiz olduğu söylenir. Çeşitli ilaçlar verilir, botoks ya da ameliyat önerilir. Her ne kadar çeşitli migren tipleri varsa da migren ağrıları genellikle nöbetler şeklinde gelir, gelmeden göz yaşarması, burun akıntısı, mide bulantısı gibi ön belirtiler verir. Başımızı duvarlara vuracak kadar şiddetli gelişir, aydınlık ve gürültü ağrının şiddetini artırır.
Çoğunlukla beynin sağ veya sol yarısını tutar. İki üç gün sürer, sonra başımız rahatlar. Üç dört haftada bir nöbetler şeklinde gelir.
4 FARKLI TANI ÇIKABİLİR
Boyundan kaynaklanan baş ağrısında tam teşhis için boyun MR’ı çekilmelidir.
Çekilen boyun MR’ında genellikle dört farklı tanı çıkabilir. Bunlar boyun fıtığı, boyun omurilik kanalında daralma, boyun düzleşmesi ve kas gerginliğidir.
Kas gerginliği
Sondan başlarsak kas gerginliği geçici bir durumdur. Kas gevşetici kullanmak, stresten uzak durmak, boyuna sıcak uygulamak ve gevşetici masajlar boynu rahatlatır.
Unutulmamalıdır ki su da iyi bir kas gevşeticidir, yüzmek veya su içinde egzersiz yapmak da boyun kaslarını gevşetir.
Boyun düzleşmesi
Boyun düzleşmesi, isminden de anlaşılacağı üzere C harfi şeklinde olan boynumuzun uzun süre gergin olması sonucu düz hale dönüşmesidir, şekil bozukluğunun geri dönüşümü yoktur, düzleştikten sonra artık o halde kalır.
Beyni besleyen dört ana damar vardır, ikisi öndeki şah damarları, diğer ikisi de boynun arkasından çıkan vertebral arterlerdir. Boyun düzleşince vertebral arterler gerilir ve beyne kan götüremez.
Bunun sonucunda bir türlü geçmeyen baş ağrısı, zaman zaman baş dönmesi, unutkanlık, alınganlıkta artış, gece sık sık uyanma, uyunsa bile sabah yorgun kalkma, hep biri gelse de sırtımı boynumu ovsa diye bekleme gibi belirtiler oluşur.
Boyun düzleşmesi, kyropraktr gibi manuel terapi ile uğraşan uzmanların ve algologların ortak çalışması ve ozon tedavisi uygulanması ile rahatlatılır. Ancak tamamen yok edilemez.
Uygulanan tedavi eğer tedavi sonrası verilen egzersizler düzgün bir şekilde yapılırsa üç dört yıl, eğer yapılmazsa bir yıl süreyle kişiyi rahatlatır. Sonra tedavinin tekrarı gerekir.
Boyun fıtığı ve boyun omurilik kanalında daralma
Boyun fıtığı ve boyundaki omurilik kanalı daralmasında da baş ağrısı görülebilir.
Bu durumda mutlaka boyun ile yakından uğraşan bir beyin cerrahına başvurması gerekir. Ayrıca damarsal nedenler ve sinüzitler de baş ağrısı yapabilir. Özetle baş ağrılarının yüzde doksanının boyundan kaynaklandığını düşünerek mutlaka boynumuza da baktırmamız gerekir. Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Cilt ve eklemlerin ‘yaşlanma hızı’ nasıl frenlenir?
Cildin yanı sıra göz sıvısı, kas ve eklemlerin doğal yapısında bulunan hyalüronik asit ‘yaşlanma karşıtı’ bileşik olarak biliniyor. Ancak ileri yaşlarda vücutta azalıyor ve bazı gıdalarla...
Mide şikayetlerinizin nedeni ‘mikrop’ olabilir
Mide mikrobu, helikobakter pilori bakterisinin mideye yerleşmesi ve burada çoğalmasıyla ortaya çıkar. Midede ekşime, yanma, gaz ve şişkinlik, bulantı ve ağrı gibi şikayetlerin en önemli n...
Hafıza kaslarımız neden zayıflıyor!
Eskiden pek çok şeyi ezbere bilirdik. Bugün bu neredeyse mümkün değil. Çünkü beynimiz bu görevi artık cihazlara devretmiş durumda… Hafıza da aynı kaslarımız gibidir; çalıştırmazsanız köre...
Solunum yolu enfeksiyonları arttı
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, sıcaklıkların düşmeye başladığını bu nedenle...
Farkında olmadan ‘aşırı tuz’ tüketiyor olabilirsiniz
Uzmanlar günde en fazla 5 gram yani bir çay kaşığı tuz önerirken, Türkiye’de bu ölçü 15-18 gramı buluyor. Fazla tuz ise vücuda genellikle hazır gıdalarla yükleniyor.
Kadın kalbi alarm veriyor!
Ülkemizde, son 5 yıldır hayatını kaybeden her üç kişiden birinin ölüm sebebi kalp ve damar hastalıkları… Erkeklerde zaman zaman kanser ölümleri öne geçse de kadınlarda kalp ve damar hasta...
Geçmek bilmeyen hastalık grip mi, Covid mi?
Son zamanlarda yüksek ateş, boğaz, yaygın kas ve eklem ağrıları gibi şikayetler yaşayanların sayısı artıyor. Dolayısıyla tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Son zamanlarda ağır grip benze...
Beyni genç tutmanın en etkili yolu...
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalara göre, uyku yalnızca dinlenme değil, beynin sağlıklı kalması için en kritik bakım sürecidir. Yetişkinlerin günde en az 7-8, çocukların ise 9-10 ...
'Mevsim geçişi' hastalıklarına dikkat!
Mevsim geçişlerinde özellikle viral solunum yolu enfeksiyonlarının arttığını belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Kaya, “Grip, soğuk algınlığı, RSV, koronavirüs gibi virüsler bu döne...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Fatih Ürek kalp krizi geçirdi!
59 yaşındaki şarkıcı ve sunucu Fatih Ürek, geçirdiği kalp krizinin ardından yoğun bakıma kaldırıldı. Uzun bir süredir sağlık problemleri yaşadığı bilinen sunucu ve şarkıcı Fatih Ürek kalp...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Cilt ve eklemlerin ‘yaşlanma hızı’ nasıl frenlenir?
Cildin yanı sıra göz sıvısı, kas ve eklemlerin doğal yapısında bulunan hyalüronik asit ‘yaşlanma karşıtı’ bileşik olarak biliniyor. Ancak ileri yaşlarda vücutta azalıyor ve bazı gıdalarla desteklenebiliyor. Hyalüronik asit, son yıllarda çok popüler olan bir molekül. Çünkü kozmetikte öne çıkıyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.