Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Varlık yönetim şirketleri vatandaşı isyan ettirdi!

16 Aralık, 2015

   Günümüzde borcu olmayan var mı?

Yiğidin kamçısının acısı bir türlü dinmiyor…

   Hepimiz borçluyuz!

Mecburen borçlu yaşıyoruz/yaşatılıyoruz!

Günlük ihtiyaçlarımız, ev, araba, eşya, okul taksiti v.b tüketim nesneleri ile bizi azgınlaştıran, sürekli nesneleri alma nefsimiz ve ödemek zorunda olduğumuz paranın yetmemesi yüzünden borçlu yaşamaya alıştık!

Günlük hayatımızın bir parçası haline gelen borç alışkanlığımızdan nedense bir türlü kurtulamıyoruz. İhtiyaçlarımız hiç bitmiyor. Bazen acil bir ihtiyaca gereksinim duyduğumuzda bu gıda olabilir, giyecek olabilir veya sağlıkla ilgili olabilir... O an için paramız yoksa ne yapıp edip borçlanmak zorunda kalırız. Bazı zamanlar eşimize, kardeşimize, arkadaşımıza ve dostlarımıza da borçlandığımız olmuştur.

   Bankalar birinci derece yakınımız!

Hepimizin ortak en yakınının bankalar olduğunu söyleyebilirim. En çok da kredi kart ve kredilerden dolayı bankalara borçluyuz.

   Borçlu olmak insanın huzurunu bozup, uykusunu kaçırsa da taksitlerin, borçların sonu gelmez.

   “Yetmiyor kardeşim” dediğiniz duyuyorum…

Çünkü hepimiz ihtiyaçlarımızı borçlanmadan karşılayacak bir gelire sahip değiliz.

Bazen borçlarımız yüzünden icra takibine takılırız. Yuvalar yıkılır, cinayetler işlenir, intiharlar yaşanır.

   “Borç yiğidin kamçısı” olmaktan çıkar!

Yaşadığımız ekonomik krizlerin altında ezilen millet hesapsız ve faizli borçlanmalarının sonucunda bankalara ve varlık yönetim şirketlerine esir duruma düşüyor.

Borcunu ödemek istiyor fakat ödeyemiyor!

   Çünkü işsiz, çünkü çalışmıyor/çalışamıyor, çünkü iş bulamıyor, çünkü işten çıkarılmış, çünkü emeğinin karşılığını alamamış ve bu yüzden borçlanmış borcu faiz almış işin içinden çıkılmaz olmuş…

Parası yok, elindeki kredi kartlarını harcıyor! Al takke ver külah birini kapatıp birini harcarken kredi kartı borcuna gırtlağına kadar batıyor…

   Borçlu olmayı seven var mı?

Bazı insanlar dışında kimse borçlu olmayı, huzursuz yaşamayı sevmez!

Borçlu olmak zordur...

   Ülkemiz insanı borcuna hep sadık kalmıştır...  Bir zamanlar kimse borçlu olmak istemezdi, geride borç bırakmaktan korkardı, utanırdı insanlarımız!

Ama hayat şartları, beklenmedik olaylar, sağlık sorunları, yanlış hesaplar, yanlış dostlar veya ortaklar; insanları saymakla bitmeyecek nedenlerle borçlarını ödeyemez hale getirdi. Sonra, bu durum insanı canından bezdiren uzun ve zorlu bir sürecin başlamasına neden oldu.

Avukatlar, mahkemeler, kapıya kamyonla dayanan alacaklılar, icra memurları, işyerine gönderilen ödeme emirleri, maaşa konulan hacizler… Ödenemeyen taksitler, kiralar, işçi ücretleri, çekler, senetler ve yine avukatlar, takipler, icra memurları, hacizler…

   Ve vatandaşa sürpriz yumurta “Varlık Yönetim Şirketleri!”

Vatandaşın borç sıkıntılara eklenen “Bankaların kötü kredisini ihale ile alan varlık yönetim şirketleri, alacaklar için harekete geçti… Varlık yönetim şirketleri bankaların zarar yazarak adeta “çöpe süpürdüğü” kredileri satın alıyorlar.

   İşin acı gerçeği tüketici kredisi ve kredi kartı borcu, varlık yönetim şirketlerine satılan vatandaşların yüzde 90’ı işsiz ve yoksul!

İşsiz ve yoksul olduğu için bankalara olan borcunu ödeyemeyen borçlu vatandaş, varlık yönetim şirketlerini tehdit edici tahsilât yöntemlerinden dolayı kâbus yaşamaya başladı. Bu şirketlerin tahsilât yöntemleri özellikle hakkını bilmeyen vatandaşı daha da mağdur ediyor. Vatandaştan şikâyetler çok.

   Hiçbir ödeme gücü olmayan, işsiz ve yoksul vatandaşlardan bu şirketler para tahsil edebilmek için, insan onurunu kıran yöntemlerle tahsilât yapmaya çalışıyorlar.

Borçluyu hapisle/hacizle tehdit ediyorlar!

Danıştığım hukukçular “İşin gerçeği artık bu gibi durumlarda hapis cezasının söz konusu olmadığını, vatandaşın haklarını bilmemesi sebebiyle, varlık yönetim şirketlerinin borçlu vatandaşlara hapis tehdidinde bulunmasının aynı zamanda vatandaşı korkutma ve yıldırmaya yönelik bir suç teşkil ettiğini” ifade ettiler.

Varlık yönetim şirketlerinin tehditleri sadece borçlu ile sınırlı kalmıyor.

   Varlık şirketleri Akraba avında!

Borçlunun yakınlarını da arayarak rahatsız ediyorlar. Borçlunun ana/babalarına ya da kardeşlerine veya işyerlerine telefonla ulaşarak ya da SMS atarak ‘Bu parayı ödeyin, yoksa sizin de evinize, maaşınıza haciz getireceğiz’ diye tehdit ederek insan onurunu kırıyorlar! Borçlunun birinci derece yakınına ulaşamadıklarında, bu kez uzaktan da olsa akrabalarını arayarak baskı oluşturmaya çalışıyorlar.

   Vatandaş hakkını bilmeli…

Vatandaşlar, "Borcum yüzünden ailemi, akrabalarımızı hatta işyerimi arayıp, tehdit ediyorlar, özel durumum beni ilgilendirir, borçlu benim!” diye isyan ediyor. Uzmanlar, varlık şirketlerinden telefon gelmesi durumunda, vatandaşların banka ile olan sözleşmenin bir örneğini istemeleri konusunda uyarıda bulunuyor.

Bu şirketlerin borçluyu haciz ve hapis ile korkutmaları yasaya aykırıdır…

   “Borçlunun yakınlarının aranarak rahatsız edilmesi huzur ve sükûnu ihlaldir. Bu ihlalin kanunda yaptırımı vardır!”

   Vatandaş tehdit, yıldırma, korkutma, huzur ve sükûn ihlali yapan bu tür firmalar için savcılığa suç duyurusunda bulunabilirmiş!

“Mal varlığı olmayan tüketicinin maaşından bir tek icra müdürlüğünün kesinti yapabileceğini, bunun dışında emekli maaşı, ev ürünleri haczedilememektedir.” şeklinde konuyu ifade eden bazı hukukçulara göre ayrıca daha evvel kimi tüketicilerin mağduriyetine neden olan mal beyanında bulunma, bulunmama halinde uygulanan 10 günlük hapis cezası kalktı.

   Alacaklı olduğunu iddia edenlerin tüketiciye haciz veya hapis tehditlerinde bulunması korkutma ve yıldırma amaçlıdır. Tüketicilerin bu tür firmalara mutlaka yazılı olarak tepki verip bilahare konuyu savcılığa intikal ettirmeleri gerekir.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ünlü oyuncu İrem Helvacıoğlu'ndan bebek müjdesi!

Başarılı oyuncu İrem Helvacıoğlu, geçtiğimiz yıl nikah masasına oturduğu Ural Kaspar ile ilk bebeklerini bekliyor. 3 aylık hamile olduğu iddia edilen oyuncu, annelik heyecanını şimdilik g...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Bu belirtiye dikkat! Bunamayı yüzde 30 artırıyor

Bilim insanları uzun yıllar bunamayı geciktirecek bir araştırma yaptı. İşitme kaybı olanları yakından ilgilendiriyor. Bu yöntem hem bunamayı hem depresyon riskini azaltıyor. Yapılan yeni araştırmada, işitme kaybının erken dönemde tedavi edilmesi bunamanın gelişimini yıllarca geciktirdiğini ortaya koydu.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR