''Bükemediğin bileği öpeceksin...''

1 Kasım seçimini de bitirdik!

AK Parti’yi halk 1. parti seçti ve iktidar yaptı!

Hem de açık ara fark ile...

Kendilerini bu kadar mücadele azminden sonra bunca olaylara rağmen kutluyorum…

" Bükemediğin bileği öpeceksin" sözünü atalarımız boşuna söylememiş…

Seçim sonuçlarının ülkemize ve ülke insanlarına hayırlı olmasını diliyorum…

****

Kaybedenler kulübü!

Seçim sonrası açıklamalara bakılırsa hiç kimse mağlubiyeti kabul etmiyor. Siyaset sahnesinde rolünü “Herkes kazanmış!” gibi oynuyor!

Tuhaf değil mi?

Oysa hepsi kaybetti.

AK Parti iktidarı kazandı ancak hedefi “400 Milletvekili” idi! Başkanlık sistemini getirebilmek için yeterli milletvekili sayısına ulaşamadığı gibi referandum çoğunluğu da elde edemedi.

CHP “Ana muhalefet” oynama rolünü seviyor!  

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi hedef vizyonunda “Bana 4 yıl verin” gibi bir kısa vadeli plan vardı! Karşısında AK Parti’nin “2023” gibi bir hedefi rakip olarak dururken, halk kısa vadeli yatırım yapar mı?

Bu durumda seçimleri sürekli kaybeden bir siyasi Partinin Genel Başkanına değil 4 yıl! “ 4 dakika bile verilmez!” hiç inandırıcı değil…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde, 1999-2002 yıllarında ülkeyi kaosa sokan, 22 bankayı batırarak 40 katrilyon borcu bu millete yükleyen, gecelik repo faizleri, bir gece 7 bin 500'leri bulduran, siyasi geleceğinde de başarı konusunda bol sıfırlı siyasi Lider! O günlerden bugünlere Türkiye için hangi başarılı halka hizmet politikalarına imza atmışlar?

 MHP terörü, kaosu ve PKK etkenini kendi lehine kullanamadığı için kendini eriterek, yok ediyor!

HDP Türkiye Partisi olma iddiasını kendine verilen şansı değerlendiremeyerek yerle bir etti.

Muhalefet mi dediniz!

Nasıl oldu da bu partiler hezimete uğradılar?

Millet, yaşanan 5 aylık süreçte CHP-HDP-MHP üçlüsünün parti menfaatlerini ülke menfaatlerinin önüne koyduğunu gördü. 
En azından süreci böyle algıladı. 
MHP “hayır siyaseti” diye yeni bir anlayış geliştirdi, CHP  “blok siyaseti” denilen bir hayalden medet umdu, HDP “terör siyaseti” diye bir hinliğe başvurdu. 
Üçü de hatalı kararlarını, yanlış işlerini marifet saydılar... 
“1 Kasım’a kadar ektikleri rüzgârı 1 Kasım’da fırtına olarak biçtiler.”

1 Kasım seçim sonucunda muhalefet partileri;

Çaresizlik ve acziyet yaşıyorlar!

Hiçbir konuda politika üretememenin sonucunu yaşıyorlar!

Hiçbir sorun karşısında ayakları yere basan, yaraya merhem olacak çare sunamamış olmanın kaybedişindeler.

Türkiye’nin hiçbir güncel, acil meselesini gündemlerine almadıkları gibi, partinin tarihi imajını zedelediler.

Ana muhalefet partisine ve değerlerine gönül vermiş seçmenin inançlarını yeteri kadar çalışmayarak boşa çıkardılar.

Pişkin siyasetçilikten öteye geçemediler.
MİLLET gereken cevabı verdi!

Demokrasimiz açısından son derece önemli bir sürecin sonucunda, sandık başında da umutların bittiği, tükenmişlik sendromu içinde hala değişmek zorunda olduklarının farkına idrakine varamadıkları için kaybettiler.

1 Kasım genel seçimlerinden sonra muhalefetin halkı suçlamaya, eleştirmeye zerre kadar hakkı yok. 7 Haziran seçimlerinde ayaklarına gelen kısmeti tepenler,  halkın iradesini yok sayanlardır.

Hükümet kurma mücadelesi bile veremediniz.

Terörün nasıl önleneceği konusunda somut, açık, halkı ikna edici öneriler projeler sunamadınız.

90 yıllık parti tarihine bol sıfırlı maç sonucu yazdırdınız!

Bunca seçim sürecinde yaptığınız yanlışlıklarla, eksikliklerinizle ve  hatalarınızla yüzleşemediniz.

Samimi, şeffaf ve dürüst olamadınız.

Gerçek anlamda, eşitlikçi, özgürlükçü, barışçı bir modeli ortaya koyamadınız.

Laikliğe, demokrasiye, özgürlüğe, barışa inanmış milyonların hayallerini bitirdiniz!

Sığ politik sulardan kurtulmak, değişen dünya koşullarına ve halkın taleplerine cevap verecek, radikal değişimleri gündeme getirecek güçte, bilinçte ve cesaretle gerçek anlamda eşitlik, özgürlük, laiklik temelinin önü açılmadığı müddetçe yüz yıl geçse de iktidar olma konusunda değişen bir şey olmayacaktır.

Tarihte 4 yıl vızıltı kadar çabuk geçer bunu da unutmayınız.
Diğer partiler resmen çuvalladılar. 

Seçim zaferi AK Parti’nindir…
Bu hezimetle diğerleri daha nereye kadar?

Sonuç olarak, herkes boyunun ölçüsünü almayı öğrenecek!

****

Silkinip yenilenme vaktidir.

Başarı için çok çalışmak, halkla içice yaşamak, gevezelik yapmadan projeler üretmek,  çürük yumurtaları ayıklamak, ayrık otlarını temizlemek, hatalardan ders çıkarmak, ayağı yere basan politikalar üreterek halkın güvenini kazanmaktır.

Samuel Beckett’in söylediği gibi: “Hep denedin hep yenildin, gene dene gene yenil, daha iyi yenil”