Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Zalimlere mi, Âlimlere mi Teslim Olalım?

04 Temmuz, 2015

Siyasi partilerin varlık nedeni nedir?

Birbirlerini kazığa oturtarak halka zulüm etmek mi?

Siyasi partilerin kuruluş amaçları iktidar olmaksa,

Ülkenin kalkınmışlık seviyesini yükseltmek, vatandaşları daha müreffeh kılmaksa,

Eğitimli, bilgili, özgür, bağımsız, saygın bir toplum oluşturmaksa, Vatandaşının mutlu olmasını sağlamaksa, Amaç topluma hizmetse, Meclise giren bu dört parti ne işe yarıyor?

Siyasi zalimlikten başka ne biliyorlar?

Siyasi partiler, etnik kökenlerin veya mezheplerin temsilcisi midir?

Vatanın bölünmez bütünlüğüne, devletin bekasını ilgilendiren hassas konulara, oy kaygısıyla, izlenilen politikalardaki kutuplaştırıcı söylemlerle, ötekileştirici üsluplarla, toplumu politize eden zalim davranışlarla yaklaşmak mıdır?

Duyarlılıkları hani yönde?

Barbar görünümlü egolarının üstünlüğünde, gerçeğin ve sağduyunun merkezinden sürekli uzaklaşıyorlar!

Kimle yola devam edelim?

Doksan küsur yıllık geçmişiyle çelişen CHP ile mi?

1969 dan beri siyasi tarih içinde bir arpa boyu yol alamayan MHP’nin kırmızı çizgileriyle mi?

AKP’nin kutuplaştırıcı, ötekileştiren, etnik mezhep ayrımcılığı yaparak, ortaya koyduğu milli irade(!) tezleriyle mi?

HDP’nin söylemlerindeki “Hayır biz bir millet değiliz, farklı halklarız” ayrıştırıcılığıyla mı?

İşte bu siyasi partilerin hepsi, Devlet geleneğinden uzaklaşmış, millet bilinci erozyona uğramış, adaletin ve etik değerlerin temelinin çöküşünü sağlayan mimarlarıdır.

Yeni bir diriliş yeni bir bilinç için “birliği”  düşünemeyecek kadar da egoistler!

Ülkenin vizyonunu daraltarak, Barışı da tüketiyorlar!

Farklı insan zenginliklerine sahip Türkiye’de, Milli iradenin tümünü temsil etmek tabii ki mümkün olmaz.

Ama bu sefer, iktidarı Halk ele geçirdi, farkında değilsiniz.

Halk “sıktınız artık” diyor!

“Geçinmeyi öğrenin” diyor…

“Siyasi atraksiyonlardan vazgeçin artık” diyor…

Öngörüsüz, sürekli yalpalayan, izlediği dış politikayla başımızı belaya sokan bir iktidar istemiyoruz!

Parti kardeşliğini özlük haklarınız söz konusu olduğunda,  zamlar cukkaya ineceğinde yaparken, iş siyasi iktidar bunalımınıza geldiğinde “HDP’nin olduğu yerde ben yokum” diyorsunuz!

Ne kadar inandırıcısınız değil mi?

Bir ‘Alim’ çıkamadı içinizden!

Hiç biriniz siyaset becerisini sahip olmadığınızı Meclis Başkanı seçiminde de ispat etiniz. Parti kardeşliği yapamadınız. CHP- MHP ve HDP ile beraber esip gürleyecektiniz. 292 milletvekiliyle “Meclis başkanını” seçebilirdiniz!

Geçmişi tırmalayarak, geleceği pürüzsüz yapamazsınız!

 Yüzde 60 oyun hakkını da halka vermiş olurdunuz!

 

Yeni bir paradigmaya ihtiyaç vardır.

Değişmek ve Halk kardeşliğinin, aydınlık gelecek, özgürlük ve barış öykülerini yazmak gerek. İnsanlığı unutturacak zalimlikler bu ülkeye iyi sonuç vermez…

‘Kitlesel bağımlılık’ nasıl tedavi edilir? Geçmişi, geleceği zihnimizde oluştururken “olduğu gibi” değil, “istendiği gibi” oluşturanlardan kurtulmak lazım.

Yalan, iftira, küçümseme, nefret, hakaret, duygu sömürüsü ve dini siyasete alet etme konuşmalarını sürekli izleyen insanlar normal olabilir mi?

Halka endişe ve korku pompalayan(!) "Ülke ekonomisi ve yönetimi krizine girecek-miş" gibi algı yaratan iktidarla(!), yola devam mı?

Dersimden 'Devlet adına özür dileyenler' bir türlü Madımakla yüzleşemiyor!  Çünkü elleri intikam yangınları ile hala alev alev yanıyor!

Zalimlere mi, Âlimlere mi emanet edelim ülkeyi?

Ne tesadüf ki; Davutoğlu’na da “Türkiye’de zalim bir rejim var “ gafını, Allah söyletti!

Aklınızı başınıza alın, kin, nefret ve öfke değil, halkın kardeşliğini istiyoruz…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ünlü oyuncu İrem Helvacıoğlu'ndan bebek müjdesi!

Başarılı oyuncu İrem Helvacıoğlu, geçtiğimiz yıl nikah masasına oturduğu Ural Kaspar ile ilk bebeklerini bekliyor. 3 aylık hamile olduğu iddia edilen oyuncu, annelik heyecanını şimdilik g...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Bu belirtiye dikkat! Bunamayı yüzde 30 artırıyor

Bilim insanları uzun yıllar bunamayı geciktirecek bir araştırma yaptı. İşitme kaybı olanları yakından ilgilendiriyor. Bu yöntem hem bunamayı hem depresyon riskini azaltıyor. Yapılan yeni araştırmada, işitme kaybının erken dönemde tedavi edilmesi bunamanın gelişimini yıllarca geciktirdiğini ortaya koydu.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR