Ey İnsan Birinci Vazifen!

Ey İnsan Birinci Vazifen!

“Böyle dilsiz, böyle düşmanca, böyle bölük pörçük dolaşmayacağız bu dünyada..." bir zekâ bir hayal dünyası bir bilgelik evrensel zenginliğin içten samimi insanlığında bir Yaşar Kemal “İnsanı anlayacaksınız karşı tarafa bakacaksınız, samimi olacaksınız, küskünlükleri bir kenara atacaksınız sevgileri doya doya yaşayacaksınız…” diye diye göçüp gidiyor!

Nasıl da çiziyor altını insanlığın,

Nasıl da ufkumuzu zorluyor,

Nasıl da yüreğimizi genişletiyor,

Sis tabakasını kinden uzak dağıtıyor!

Şefkatle sevgi yumağına çeviriyor içimizdeki canavarları,

Öfkeden uzak eritiyor insanın demirini…

‘İnsanı anlayacaksınız’ diyor, karşı tarafa bakacaksınız, samimi olacaksınız, küskünlükleri bir kenara atacaksınız sevgileri doya doya yaşayacaksınız…

ÜLKENİ SEVECEKSİN KARDEŞİM!

 “Ana düşman ve yamakları”nın karşısında birlik olup, aramızdaki her türlü farklılıkları öteleyip bir araya geleceksin. Tarlaya iz bırakacak, Mahsulde söz /irade sahibi olacaksın.”

Gerçekler acıdır dostum.

Hesap zamanı değil, uzlaşma zamanıdır!

“Bir toplum, hoş­gö­rü­sü ka­dar güç­lü, sağ­lam, hak­lıdır. Zul­mü ka­dar za­lim, zayıftır. Irkçılık ise en korkunç hastalıktır.”

Bir düşün, düşünmeye alış!

Üşenme…

Düşünmeye çalışanları da hep öldürdüler…

Yorulduk be gülüm/gözüm

Değmesin namertlik geleceğimize…

“Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir barıştır.”

“Bir dil bulacağız her şeye varan, bir şeyleri anlatabilen…

Böyle dilsiz böyle düşmanca, böyle bölük börçük dolaşmayacağız bu dünyada…”

“İnsanlarla oynamayacağız. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli…”

Tutunacak dalları kırmayacaksın, çaresiz yalnız kalmayacaksın. Ağaç, kuş, otlar, böcekler, yılanlar çiyanlar, hiç birisi, hiç birisi yok olmaz iken, sen kendini kendini yok etmeyeceksin.

Kendinde başlayıp, kendini de bitiyorsan, düşüneceksin!

“O insana güvenmeyen,

bu insana güvenmeyen,

her insanda bir kötülük gören,

insanı insan saymayan " insan "değil p.çtir yavrum.”

Piç olmayacaksın…

Düşmanlığın kanlı sayfalarında dolaşmayacaksın.

Elini bulaştırmayacaksın.

Halk için UZLAŞACAKSIN!

Hoşgörü ve Barış Dilinde duygusallıktan arınmış huzurlu bir ülke gelecek için sistemi zorlamayacaksın…

Ya bir yol bulacaksın ya da yeni yollar açacaksın!

Çalım atmak yerine "Seçimi kaybederken kazanmış gibi davranmak" hastalığından kurtulacaksın!”

UZLAŞMANIN MİMARI OLACAKSIN!

İsrafın mimarı değil…

Halkı dinleyeceksin, bakacaksın ne demiş/diyor!

İşte sana meydan, haydi bre ol Pehlivan!

Yolsuzlukla, hukuksuzluklarla, gelir dağılımındaki eşitsizlikle, gericilikle, kutuplaşmayla ve tek adam iktidarıyla hesaplaşacaksan imkânlarını akıllı kullanacaksın! Kimsenin yolsuzluğuna ortak olmayacaksın.

13 yılı önüne koyacaksın…

Toplumdaki kutuplaşmaları yumuşatacak, özgürlükleri çoğaltacaksın!

Dışarıdan zorluklara aldırmayacaksın.

Yüreğinle yer kaplayacaksın…

 Zulüm görenlere, hakkı yenenlere, sömürülenlere, acı çekenlere, yoksullara el uzatacaksın!

Çünkü sen insansın!

Sen yaratıcılığını yitirdiğin gün

Doğa yaratıcılığını bitirdiği gün

Her şey bitecektir…

UNUTMA!

Hınçla, kinle okuma yüzleri…

Bayağı, aşağılık adamları/kadınları, geç bunları!

Güçleri yetmez erdiremediği akıllara…

Yaşamış bilgelerden ders al, hayatın sırrına ulaş ki; kartalın uçuşuna, karıncanın yuvasına, ayın, günün doğuşuna, batışına, ölüme, kalıma, karanlığa ışığa, her şeye, her şeye akıl erdiren insanoğlunun korkusu benzemesin halkını satanın korkusuna.