Yukarı
12

Mehmet Atak

Çocuk

14 Aralık, 2022

   Ne yazacağımı büyük bir ihtimalle tahmin etmişsinizdir. Altı yaşından beri her türlü istismara uğrayan kızımızdan bahsedeceğim. Yazıma öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti olarak imza attığımız ve ‘Taraf Devlet’ olduğumuz BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddelerini yazarak başlamaya karar vermiştim. Diyecektim ki; 1995 yılında TBMM’de kabul edilerek yasalaşan bu sözleşmenin 34ncü maddesi şöyle başlıyor:

Taraf Devletler, çocuğu, her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suiistimale karşı koruma güvencesi verirler.

Sözleşme maddelerini yazıp açıkladıktan sonra ceza kanunlarımızdan bahsedecektim. Örneğin, “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6/1-c maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur” diyecektim. Ayrıca, “5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3/1-a maddesi uyarınca daha erken yaşta ergin olsa bile, 18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur” şeklinde yasalarımız var diyecektim. Yani “yasal olarak 18 yaş altı bütün bireyler çocuktur” diye yazacaktım ve bunları uzun uzun açıklayacaktım.

Vazgeçtim.

Kendi kendime dedim ki, ne yazıyorsun? Yani bu yasalar, sözleşmeler olmasa, 6 yaşından 20’li yaşlara kadar bir çocuğa, bir kadına yapılan cinsel istismar, yasal, doğal ve insani mi olacaktı?

HAYIR!

Bu olayın ortaya çıkışı bazı maskeleri düşürdü ve hepimizin turnusol kâğıdı haline geldi. Biliyorsunuz, turnusol kâğıdı kimyada kullanılan ayıraçlardan bir tanesidir. Turnusol, asitle temas ettiğinde kırmızı, bazla temas ettiğinde mavi renk verir. Acaba bazı kişi ve kurumları turnusol kâğıdı ile test etsek ne sonuç alırdık?

- Her ne ad ve yapıda olursa olsun tüm tarikatler: KIRMIZI.

- Kendi öz kızını çocuk yaşta başkalarına peşkeş çeken sözde baba, anne, göz yuman abi, bilip de susan kardeşler: KIRMIZI.

- Bu olayı iki yıldır bildiği halde hiçbir şey yapmayan sözde Aile Bakanlığı: KIRMIZI.

- Mevcut sözleşme ve yasaları uygulamak yerine güya aileyi ve çocuğu korumak için Anayasa değişikliği yapmaya çalışan iktidar partisi: KIRMIZI.

- Bu dava ilk açıldığında ’takipsizlik’ kararı veren mahkeme, mağdur hakkında sahte kemik ölçüm raporu hazırlayanlar: KIRMIZI.

- Penguen belgeseli yayınlayan havuz medyası zaten: KIRMIZI.  

- Cumhurbaşkanı’na hakaret gerekçesiyle 5 yıl hapis istemiyle yargılananları tutuklu, ama 60 küsur yıl hapis istemiyle yargılananları tarikatçı olunca tutuksuz ve hiçbir kontrol önlemi almadan yargılayan, konu unutulsun diye ta Mayıs ayına duruşma günü veren adalet sistemimiz: KIRMIZI.

- Elinde kılıçla her fırsatta Cumhuriyet değerlerimize saldırmayı kendine görev edindiği halde günlerdir sus pus oturan Diyanet İşleri Başkanı’nı turnusolle test etsek sonuç kesin: KIRMIZI.

- Her gün her yerde konuşan, kaç çocuk doğuracağımıza bile karışan, kararnameler ile her şeyi yapma yetkisi bulunanların, 10 gündür hiç konuşmamasını test etsek sonuç: KIRMIZI.

Tüm olayları anlatan, ortaya çıkmasını sağlayan H.K.N. kızımızı da cesaretinden dolayı kutluyorum. Herkesin maskesini düşürdün. Aşk olsun sana çocuk.

Bu son gelişmelere bakınca, yaklaşmakta olan 2023 seçimlerinin ülkemizin geleceği açısından ne kadar önemli hale geldiğinin farkında mısınız?

Hep beraber karar vereceğiz:

İrtica mı, çağdaşlaşma mı?

Sokaklarda dolaşan ahlak polisi mi, özgür vatandaşlık mı?

Kadı mı, gerçek bağımsız Cumhuriyet savcısı mı?

Medrese mi, üniversite mi?

Taliban mı, medeniyet mi?

Çoğunluğun tahakkümü mü, azınlığın da hakları mı?

Kısacası karanlık mı, aydınlık mı?

Karar yüce Türk milletinin!

"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." M. Kemal ATATÜRK

Sağlıkla kalın.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Icardi'ye şiddet suçlaması

Wanda Nara, Mauro Icardi’nin kendisine şiddet uyguladığını iddia etti. Nara, futbolcu hakkında şikâyette bulunarak uzaklaştırma talep etti. Icardi’nin bugün hakim karşısına çıkacağı öğren...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Diyabet vakaları 800 milyonu aştı

Dünyada diyabetin yaygınlığını ve tedavisini inceleyen çalışma, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile iş birliği içinde NCD-RisC tarafından yürütüldü. Araştırmaya göre, diyabet vakalarının yarısından fazlası Hindistan, Çin, ABD ve Pakistan'da görüldü.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR