- Kilis'te 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingi! Özgür Özel'den Kilis'te 'iddianame' tepkisi: 'Boğazımızdan geçtiyse bin belamızı versin'
- İmamoğlu'ndan 'erişim engellerine' tepki: 'İddianamenin kampanyasını yapmaya karar veren Ak Partili ilgililere teşekkürler'
- CHP’li Yavuzyılmaz’dan “paralel İBB” belgeleri: AKP döneminde iki yapılanma ortaya çıktı
- Mandalinanın başkentinde festival heyecanı
- Ağıralioğlu’ndan Erdoğan’a ‘eş cumhurbaşkanlığı’ teklifi: ‘Sen konuş, biz hazineyi dolduralım’
CHP’li Çakırözer’den NATO raporu: ‘İran tehdidi ve alınabilecek önlemler’ yazıldı
CHP milletvekili Utku Çakırözer, NATO Parlamenter Asemblesi’ne, “İran’ın Bölgesel Güvenliğe ve Avrupa-Atlantik Güvenliğine Yönelik Tehdidi” başlıklı bir rapor yazdı. Raporda, bahsedilen tehditlere karşı yapılabilecekler de sıralandı.
CHP Eskişehir milletvekili, NATO Parlamenter Asemblesi (PA) Türk Grubu üyesi Utku Çakırözer’in İngilizce raporu 28 sayfadan oluştu. NATO PA’nın Akdeniz ve Ortadoğu Özel Grubu’na sunulan rapor ‘İran tehdidi’ne odaklandı.
‘KÜRESEL DÜZEYDE CİDDİ RİSK’
Raporun özet kısmında 1979’daki İslam devriminden bu yana İran’ın Ortadoğu’da istikrarsızlık kaynağı olduğu düşüncesi yer aldı. Ayetullah Humeyni liderliğindeki devrimin, ABD’nin Ortadoğu’daki askeri ve siyasi etkisini geri püskürtmeyi, İsrail devletini tasfiye etmeyi, ideolojisiyle uyumlu grupların denetiminde bir Filistin devleti kurulmasını hedeflediği belirtildi.
İran’ın son dönemde bölgesel zorluklarla karşı karşıya kaldığı kaydedilirken, “İran, Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırma kapasitesini hâlâ korumaktadır. Bölgedeki en geniş programlardan biri olan geniş füze programı ve nükleer kapasite arayışındaki ısrarı, hem bölgesel hem küresel düzeyde ciddi risk teşkil etmektedir. İran’ın Ukrayna’ya yönelik Rus saldırısına maddi desteği, Çin ve Kuzey Kore ile derinleşen bağları ise bölgesel ve uluslararası güvenlik ortamını daha da karmaşıklaştırmakta ve Avrupa-Atlantik çıkarlarına meydan okumaktadır” denildi.
Bu bağlamda rapor, “NATO üyelerinin İran'ın istikrarı bozucu eylemlerine odaklanmayı artırmaları ve ‘maksimum baskı’ stratejisini nasıl uyumlu hale getirip genişletebileceklerini araştırmaları gerektiği sonucuna” vardı. Müttefik ülkelere de “kilit tavsiyeler” verildi.
İTTİFAKLARA VURGU YAPILDI
Raporun içeriğinde İran’ın Çin Halk Cumhuriyeti, Kuzey Kore ve Rusya ile kurduğu ilişkilerin geniş bir anti-Batı işbirliğini pekiştirdiği, bu ilişkilerin İran'ın yaptırımları aşmasına, silah geliştirmesini genişletmesine ve rejimi için uluslararası bir platform sağlamasına olanak tanıdığı belirtilirken, “Bu bağlamda İran, izole bir şekilde hareket etmiyor; aksine, kurallara dayalı uluslararası düzeni baltalamaya ve NATO müttefiklerinin çıkarlarına meydan okumaya kararlı daha geniş bir aktörler topluluğunun parçası olarak hareket ediyor” sözleri yer aldı.
Ekonomik ve stratejik çıkarların İran’ın bölgesel hedeflerini belirlediği, bu hedeflerin ise “Kalıcı istikrarsızlığa, Körfez Arap devletleri, İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer Batılı ve bölgesel güçlerle derinleşen rekabetlere ve bölgede daha geniş ve yıkıcı bir çatışma tehdidine katkıda bulunduğu” yazıldı. Ardından İran’ın Yemen’deki Husilere, Hizbullah’a ve Hamas’a verdiği destekten bahsedildi. Raporda, “Ekim 2023'ten bu yana İran, Hamas'a verdiği askeri, mali ve siyasi desteği güçlendirerek grupla olan uyumunu pekiştirmiştir. Bu destek, paylaşılan ideolojiden ziyade, sahadaki ortak çıkarlara ve İran'ın İsrail politikalarına karşı çıkma stratejik hedefine dayanmaktadır” denildi.
İSRAİL SAVAŞI VE NÜKLEER KONUSU
Ardından İran-İsrail ilişkileriyle ilgili, “Devrim öncesi İran, İsrail Devleti'ni tanıyan ikinci Müslüman ülkeydi, ancak 1979 Devrimi'nden hemen sonra, Ayetullah Humeyni liderliğindeki İran liderliği, İsrail ile ilişkisini kesmiş ve onu Müslüman dünyasının kalbinde gayrimeşru bir devlet olarak görerek varlığına karşı bir muhalefet politikası benimsemiştir” sözleri yer aldı.
Geçtiğimiz haziran ayındaki 12 günlük İran-İsrail savaşı ile ilgili ise, “Tahran şu anda uygulanabilir bir nükleer silah tasarımına sahip olmasa da, nükleer yeteneklerini ilerletme konusundaki artan istekliliği, çatışma riskini artırmakta, Ortadoğu genelindeki daha geniş istikrarsızlık büyürken, uluslararası güvenliğe doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. Bu risk, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın Haziran 2025'te İran'ın nükleerle ilgili faaliyetleri beyan etmeyerek nükleer silahların yayılmasını önleme yükümlülüklerini ihlal ettiğini ilan etmesinin ardından netleşmiş, bu da İsrail'in, ardından ABD'nin, İran'daki kilit nükleer tesislere saldırılar başlatmasına neden olmuştur” denildi.
Çeşitli örneklerle, İran’ın nükleer programının barışçıl olmadığı savunulan raporda, “İran'ın nükleer programının mevcut durumu, bölgesel ve küresel barış ve istikrar için önemli riskler teşkil etmektedir. İran'ın devam eden nükleer faaliyetleri, Ortadoğu'da tırmanan bir döngüye ve çatışma riskini artırmaya yol açabilir. Nükleer yeteneklerle donanmış İran, büyük olasılıkla daha büyük bir cezasızlıkla hareket etme cesareti bulacak, devlet dışı silahlı gruplara verdiği desteği yoğunlaştıracak ve füzeler, insansız hava araçları ve gezinen mühimmatlar gibi silahların ve gelişmiş silahların yayılmasını artıracaktır” sözleri kullanıldı.
NATO ÜYELERİNE ÖNERİLER
İran’ın “devlet dışı aktörlere verdiği destek, rehine diplomasisi uygulamaları ve demokratik toplumlarda siyasi nüfuz kurma girişimleri gibi faaliyetler de dahil olmak üzere, Avrupa-Atlantik güvenliğine tehdit oluşturmaya devam ettiği” belirtilen raporda, NATO üyelerine öneriler yer aldı. İşte bunlardan bazıları:
- İran'ı müzakere masasına zorlamak için, Müttefik hükümetler “azami baskı” stratejisi ile birlikte diplomasiye öncelik vermelidir.
- Ortadoğu'da nükleer silahların yayılması Müttefikler için en önemli güvenlik endişesi olmalıdır.
- Daha istikrarlı ve güvenli bir Suriye, Müttefiklere bölgedeki bölgesel göçü ve terörizmi körükleyen çatışma döngüsünü kırma şansı verecektir (Barnes-Dacey, 2025). Mevcut geçiş dönemi, İran etkisini marjinalleştirmek için kritik öneme sahiptir. Müttefikler, Lübnan ve Irak devlet kurumlarını güçlendiren politikaları destekleyerek İran'ın vekil güçlerini zayıflatabilir.
- Müttefikler, İran'ı Rusya'nın yasadışı ve haksız savaşına verdiği tüm desteği durdurmaya çağırmaya devam etmeli ve sadece balistik füzelerin değil, aynı zamanda İHA'ların ve ilgili teknolojilerin transferini de durdurmak için yaptırımları genişletme yollarını araştırmalıdır.
- Müttefikler etkili bölgesel aktörlerle ortaklıkları güçlendirmek için stratejik bir fırsata sahiptir. Özellikle Türkiye, diplomasi, caydırıcılık ve savunma işbirliğine dayalı koordineli bir bölgesel stratejinin şekillendirilmesinde merkezi bir role sahiptir.
- Sonuç olarak NATO, İran'ın tehditleri karşısında kararlı kalmalıdır.
Cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
CHP’li Yavuzyılmaz’dan “paralel İBB” belgeleri: AKP döneminde iki yapılanma ortaya çıktı
CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, AKP döneminde İBB içinde “Yeni Başkanlık” adıyla kurulan paralel yapıya ilişkin resmi belgeleri paylaştı; savcılığı harekete geçmeye çağırdı. CHP Milletvekili De...
Ağıralioğlu’ndan Erdoğan’a ‘eş cumhurbaşkanlığı’ teklifi: ‘Sen konuş, biz hazineyi dolduralım’
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, partisinin Manisa Halk Buluşması’nda yaptığı konuşmada AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Eş Cumhurbaşkanlığı gibi bir şey uydurdu...
Kabustan 3 yıl önce raporu gelmiş ama... Hiç kimse bir şey yapmamış!
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerine ilişkin davalarda bir ilk yaşandı. Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün (AFAD) 2020'de yayımladığı Kahramanmaraş İl Afet Risk Azaltma Planı'nda bin...
Ortaköy faciasında zehirlenme şüphesi cinayete döndü
Almanya'dan gezmek için geldikleri İstanbul'da şüpheli bir şekilde can veren Kadir Muhammet Böcek, Masal Böcek, Çiğdem Böcek'in ölümüne; Servet Böcek'in bilinci kapalı şekilde hastaneye k...
2 bin 352 yıl hapsi istenen İmamoğlu ankette fark attı
Di-En Araştırma, İstanbul'da gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını paylaştı. Sonuçlar, İstanbul'daki seçmenin oy tercihini de ortaya koydu. Ankette, 2 bin 352 yıl hapsi istenen tutuklu İBB...
Ümit Özdağ'dan 'İmralı notları' iddiası: 'Bu ne hadsizlik'
Terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan "Lozan bitti" notlarının sızdığını öne süren Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, "Ordumuz hangi mağlubiyete uğramış ki Lozan bitmiş?...
CHP'nin 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingi yarın Kilis'te
CHP'nin hafta sonu mitinglerinin adresi yarın Kilis olacak. Kilis Belediye Başkanı Hakan Bilecen, tüm Kilislilere çağrı yaptı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna...
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milli Davamız Kıbrıs'ı Hiçbir Zaman Yalnız Bırakmayacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC'nin kuruluşunun 42. yılını kutladı. Kıbrıs için 'milli davamız' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmamızı her alanda güçlendirmeye devam...
Ahmet Özer'den, Ekrem İmamoğlu'nun anne ve babasına ziyaret: 'Onlara bu yolu birlikte yürüyeceğimizi söyledim'
Özgürlüğüne kavuşan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 19 Mart operasyonuyla tutuklanan İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun annesi Hava İmamoğlu ve babası Has...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Cem Yılmaz'ın eski eşi Ahu Yağtu 13 yaş küçük sevgilisiyle yakalandı
Geçen aylarda beyin anevrizması geçiren Yağtu bir süre hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilmişti. Yağtu bu kez özel hayatıyla magazin gündemine düştü. Aşk orucunu bozan Yağtu, Be...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Beyninizin ne kadar D vitaminine ihtiyacı var?
D vitamini kemikler kadar beyin için de hayati bir vitamindir. Vücutta yeterince bulunmazsa hafızanız bulanık, dikkatiniz dağınık, beyniniz sisli olur… Genellikle kış aylarında güneşli günlerin azalmasıyla birlikte, vücutta D vitamini düzeyleri de düşmeye başlar. Ancak uzmanlar, genel sağlığımız için D vitamini depomuzu dolu tutmamız gerektiğini vurguluyor…





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.