CHP Konak İlçe Başkan Adayı Serkan Kalmaz: "Örgütü birleştirmek için aday oldum"

Ege'nin Sesi- Ulaş Üstündağ/ CHP Konak İlçe Başkan Adayı Serkan Kalmaz kongreye az bir süre kala Ege'nin Sesi'nin sorularını yanıtladı. Önümüzdeki Pazar günü gerçekleşecek olan kongre öncesinde Serkan Kalmaz yaptığı açıklamada: "Konak’ta artık yeni bir dönemi, daha katılımcı, daha demokratik ve daha güçlü bir örgüt anlayışını başlatmanın zamanı geldiğine inandığım için bu sorumluluğu üstlendim" dedi.

CHP Konak İlçe Başkan Adayı Serkan Kalmaz yaklaşan kongre öncesi yaptığı çalışmalarla delegelerin büyük desteğini kazanmayı başardı. İlçe Başkanı seçilmesi durumunda Serkan Kalmaz: "CHP Konak İlçe Başkanı seçilirsem, kişilerin değil ortak aklın öne çıktığı bir yönetim anlayışı sergileyeceğim" dedi.

-İŞTE SERKAN KALMAZ'IN VERDİĞİ YANITLAR:

"CHP ÖRGÜTÜNDEN GELİYORUM"

-Sizi daha yakından tanımak isteyenlere biraz kendinizi tanıtır mısınız?

SK: Ben Serkan Kalmaz. Yıllarım Konak’ın sokaklarında, mahallelerinde ve CHP örgütünün içinde geçti; siyasetimi hep sahadan öğrendim. Belediyede başkan yardımcısı olarak edindiğim yönetişim tecrübesini; örgüt deneyimiyle birleştirip, hizmeti siyasetin merkezine koymayı hedefliyorum. Temel değerlerim; katılımcı demokrasi, hesap verebilirlik ve liyakattir. Siyaset makamların temsilciliği değil, halkın hayatına dokunan sorumluluktur. Örgütte birleştirici, sahada mücadeleci bir liderlikle çalışmaya geliyoruz.

"KONAK ULUSAL MÜCADELENİN BAŞLANGIÇ NOKTASIDIR"

-İzmir'in kalbi olarak değerlendirilen Konak hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

SK: Konak, yalnızca İzmir’in değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de kalbidir. Bu kalp, tarih boyunca hem demokrasinin hem de Cumhuriyet değerlerinin en güçlü şekilde attığı yer olmuştur. Konak’ın sokaklarından yükselen ses, kimi zaman ülke siyasetinin yönünü değiştirmiş, kimi zaman da halkın umudunu büyütmüştür. Ben Konak’ı, geçmişin onurlu mirasını taşıyan ama aynı zamanda geleceğin yolunu açacak bir merkez olarak görüyorum. Çünkü örgütümüzün burada sağlayacağı birlik, İzmir’deki toplumsal enerjiyi büyütecek; İzmir’in ortaya koyacağı güç de Türkiye’de iktidar yolunu açacaktır. Kısacası Konak, hem yerelin kalbi hem de ulusal mücadelenin başlangıç noktasıdır.

"KONAK KATILIMCI YÖNETİM SERGİLEYECEĞİM"

-CHP Konak İlçe Başkanlığı adaylığı kararını nasıl aldınız?

SK: CHP Konak İlçe Başkanlığı adaylığı kararını bir günde almadım; yıllardır örgütümüzün içinde verdiğim emeğin, mahalle mahalle dolaşırken gördüğüm ihtiyaçların ve yol arkadaşlarımın bana duyduğu güvenin bir sonucudur. Konak’ta artık yeni bir dönemi, daha katılımcı, daha demokratik ve daha güçlü bir örgüt anlayışını başlatmanın zamanı geldiğine inandığım için bu sorumluluğu üstlendim.

"ÖRGÜTÜN HER KADEMESİYLE TEMAS KURACAĞIM"

-CHP Konak İlçe Başkanlığı Adaylığı sürecinde yaptığınız çalışmaları anlatabilir misiniz?

SK: CHP Konak İlçe Başkanlığı adaylık sürecimde en önem verdiğim şey örgütümüzün her kademesiyle temas kurmak oldu. Masa başında değil, sahada; mahallelerde, kahvelerde, ev toplantılarında yol arkadaşlarımızla bir araya geldim. Delegelerimizin beklentilerini, kadınların ve gençlerin taleplerini, emekçilerin sorunlarını bire bir dinledim. Bu süreci sadece destek arayışı olarak değil, aynı zamanda yeni bir yönetim anlayışını anlatma fırsatı olarak gördüm. Katılımcı demokrasiyi esas alacak komisyonlardan, mahalle bazlı örgütlenme modellerine kadar pek çok projeyi paylaştım. Ayrıca örgütümüzde küskünlükleri gidermeyi, ayrışmaları birleştirmeyi, farklı sesleri ortak bir hedefte buluşturmayı kendime öncelik edindim. Çünkü benim için bu süreç, bir propaganda dönemi değil; ortak aklı büyütme, partimizin gücünü sahaya taşıma ve Konak’ta CHP’yi yarınlara hazırlama yolculuğuydu.

"AKLIN ÖNE ÇIKTIĞI BİR YÖNETİM SERGİLEYECEĞİM"

-CHP Konak İlçe Başkanı seçilirseniz nasıl bir yönetim sergilemeyi düşünüyorsunuz?

SK: CHP Konak İlçe Başkanı seçilirsem, kişilerin değil ortak aklın öne çıktığı bir yönetim anlayışı sergileyeceğim. Kadınların, gençlerin ve emekçilerin sesinin karar mekanizmalarında daha güçlü duyulduğu, mahalle bazlı örgütlenmenin güçlendiği, komisyonların aktif çalıştığı bir yapı inşa edeceğiz. Benim için ilçe başkanlığı koltuk değil, sorumluluktur. Bu nedenle kapalı kapılar ardında değil, şeffaf ve hesap verebilir bir anlayışla; örgütümüzle istişare ederek, her yol arkadaşımızı sürece dahil ederek Konak’ı yöneteceğim. Amacım, CHP Konak’ı yalnızca yerelde değil, İzmir’de ve Türkiye’de de örnek bir örgüt modeli haline getirmektir.

"İKTİDAR HALKIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜNDEN KORKUYOR"

-Son dönemde gerek CHP'ye gerekse CHP'li belediyelere yönelik baskılar devam ediyor. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

SK: Son dönemde CHP’ye ve CHP’li belediyelere yönelik baskılar aslında tek bir gerçeği ortaya koyuyor: İktidarın en çok korktuğu şey halkın örgütlü gücüdür. Belediyelerimiz halka dokunan hizmetler ürettikçe, partimiz demokratik değerleri savundukça baskılar artıyor. Ancak biz Cumhuriyet Halk Partililer, bu baskılar karşısında yılgınlık değil, direnç gösteririz. Çünkü bu parti, her türlü zorluğu aşarak bugünlere gelmiştir. Ben Konak’ta ilçe başkanı olduğumda da aynı kararlılıkla, örgütümüzün ve belediyelerimizin yanında dimdik duracağım. Bizim cevabımız; baskıya karşı daha çok demokrasi, yasaklara karşı daha çok özgürlük, karanlığa karşı daha çok Cumhuriyet olacaktır.

"BELEDİYE ÖRGÜT ARASINDA UYUM OLMALI"

-Sizce parti örgütü ve belediyeler arasında ilişki nasıl olmalıdır?

SK: Parti örgütü ve belediyeler arasındaki ilişkiyi çatışma ya da üstünlük meselesi olarak değil, ortak hedeflere yürüyen iki güç olarak görmek gerekir. Örgütümüz halkın sesini, belediyelerimiz hizmetin gücünü temsil eder. İkisi arasındaki uyum, zaten doğal olarak partimizin başarısını büyütecektir.

"ÖRGÜTLÜ İRADEYİ TERCİH EDELİM"

-Son olarak kongre öncesi partililere mesajınız nedir?

SK: Kongre öncesinde tüm yol arkadaşlarıma sesleniyorum: Bu seçim bir isim yarışı değildir, bu seçim Cumhuriyet Halk Partisi’nin Konak’ta nasıl bir gelecek inşa edeceğinin seçimidir. Gelin, kişisel hesapları değil ortak değerlerimizi büyütelim. Gelin, küskünlükleri değil kardeşliği, ayrışmayı değil dayanışmayı, suskunluğu değil örgütlü iradeyi tercih edelim. Benim adaylığım bir makam arayışı değil; örgütümüzün sesini, gençlerin umudunu, kadınların kararlılığını, emekçilerin alın terini Konak’tan Türkiye’ye taşımak içindir. Hep birlikte başaracağız, hep birlikte yöneteceğiz, hep birlikte iktidarı kuracağız.