Yukarı
432660

Aile Dayanışma Ağı, 6. buluşmasını gerçekleştirdi: 'Demokrasimize indirilen ağır bir darbe'

05 Eylül 2025 15:22

Aile Dayanışma Ağı, altıncı kez Saraçhane Parkı’nda bir araya geldi. Buluşmada söz alan Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, CHP İstanbul İl Yönetimi'nin görevden alınmasına yönelik "Yüksek Seçim Kurulu'nun onayladığı seçimler bir Asli Hukuk Mahkemesi kararı ile yok sayılamaz. İl başkanlığına kayyum atama girişimi devam eden kongre sürecinin durdurulmak istenmesi yalnızca bir partinin iradesine değil demokrasimize indirilen ağır bir darbedir" diye konuştu.

19 Mart operasyonu mağdurları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı, altıncı buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. Buluşmaya; İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, CHP Parti Meclisi üyesi Berkay Gezgin, TİP İstanbul Milletvekili ve Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, sanatçı Mustafa Alabora katıldı.

Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, “Bizler yalnızca kendimiz için değil, bu ülkenin vicdanı için hak, hukuk ve adalet için bir aradayız. Bu dayanışma aydınlık yarınlar için her gün daha da güçlenerek büyüyor. Biliyoruz ki bu ülkenin geleceği için bedel ödeyenlerin sesine ortak olan milyonlar var” dedi.

“Bizim davamızın siyasi bir hedefi yok” diyen İmamoğlu, “Bizim davamız haksızlığa uğrayanın sesi olmak, mağdur edilenin yanında olmak, susanların ve susturulanların değil özgürce konuşanların ülkesi için mücadele etmektir. Kapımız ayrışmak isteyenlere değil, buluşmak isteyen herkese açıktır. Bizim buluşmalarımız kucaklaşmanın, dayanışmanın ve umudun mekanıdır” ifadelerine yer verdi. 

"MAHKEMELER MUHALEFETİ DİZAYN ETME ARACI HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Yeni adli yıl başlarken hepimizde bir umut yeşermişti. Belki bu yıl farklı olacak demiştik. Daha adil, daha eşit, insan haklarına uygun bir anlayış hakim olacak sandık. Ama çok kısa sürede gördük ki yanılmışız. 30 Ekim 2024'ten bu yana belediye başkanlarımız, bürokratlarımız, siyasiler, belediye emekçileri yani onlarca insan tutuklandı. Sevgili eşim Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşları 168 gündür tutuklu ve henüz iddianamesi bile olmayan bir dosya için masumiyet karinesi ile lekelenmeme hakkı ihlal edilerek ‘yüzyılın yolsuzluğu’ gibi peşin hükümler verildi.

Mahkemeler muhalefeti dizayn etme aracı haline dönüştürüldü. Ardından görevsiz ve yetkisiz bir mahkeme eliyle tamamen hukuksuz bir bir kararla Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimi görevden uzaklaştırılmak istendi. Halbuki yasalarımız bu konuda net. Yüksek Seçim Kurulu'nun onayladığı seçimler bir Asli Hukuk Mahkemesi kararı ile yok sayılamaz. İl başkanlığına kayyum atama girişimi devam eden kongre sürecinin durdurulmak istenmesi yalnızca bir partinin iradesine değil demokrasimize indirilen ağır bir darbedir.”

 

Image

Kızı Beren İmamoğlu’nun 14. yaş günü olduğunu paylaşan İmamoğlu, “Beren babasından ayrı bir doğum günü geçiriyor. Ama biz umutluyuz. Bu sürecin nasıl bir süreç olduğunu ailece hepimiz biliyoruz. Bunun bilincindeyiz, farkındayız. En çokta çocuklarımızdan güç alıyoruz bunun için. Tekrardan kızımın doğum gününü kutluyorum” dedi. 

Dr. Dilek Kaya İmamoğlu’nun ardından sırasıyla; İBB Anadolu Yakası Şube Müdürü Nazan Başelli’nin kızı Doğa Turap, Esenyurt Belediye’sine yönelik yapılan operasyonda tutuklanan Cem Alper Akyüz’ün annesi Seher Akyüz ve Saraçhane protestolarında tutuklanan üniversite öğrencilerinden İrem Sayın yaşadıkları hukuksuzlukları kamuoyu ile paylaştı.

"ANNEM SUÇSUZLUĞUNUN ÇEKMEK İÇİN CEZAEVİNDE YATIYOR"

İBB Anadolu Yakası Şube Müdürü Nazan Başelli’nin kızı Doğa Turap, şöyle konuştu:

“Bugün burada sizlere aylardır pek çok yerde dinlediğiniz konulardan bahsetmek istemiyorum. Sadece duygularımı ifade etmek istiyorum. Ama ne yazık ki sözün bittiği yerdeyim. ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ derler ve ben aylar önce evimize düşen ateşten bu yana söyleyecek söz bulamıyorum. Acının dili, dini, rengi olmaz. Ama pek çok tarifinden biri şu an karşınızda duruyor. Annem suçsuzluğunun suçunu çekmek için Silivri Cezaevi'nde yatıyor. Yani annem aylardır tutuklu. Ne kadar kolay söyledim değil mi? Bu kadar zamandır basın yayın organları, başkan, müdür, müdür yardımcısı gibi sıfatlarla paylaşımlarda bulunurken unutulmaması gereken en önemli şeyi bu sıfatlarla unutuyoruz. Çünkü bu sıfatların, unvanların hepsi her şeyden önce birer insan. Kimi anne, kimi baba, kimi eş, kimi kardeş ve hepsinin bir ailesi var.” 

“Her ailenin de kendi içinde bir hikayesi var. Benim için ise annem hayatın kendisi demek” diyen Turap, “Benden hayatım alınmış, daha ne söyleyebilirim ki? Hani deriz ya ‘Cennet annelerimizin ayaklarının altındadır’. Benim cennetim alınmış, daha ne söyleyebilirim ki? Beni anlamak için kimsenin benim yaşadığımı yaşamasına gerek yok. Çünkü bu öyle bir acı ki vicdanın sesine kulak veren herkes beni zaten anlayacaktır. Annemi görmek istediğimde göremiyor, konuşmak istediğimde konuşamıyorum. Uzakta değil ama varıp dokunamıyorum. Benden annem alındı. Daha ne söyleyebilirim ki?” ifadelerine yer verdi. 

Image

Turap, sözlerini şöyle noktaladı:

“Konuşmanın sonuna gelirken; her sene 1 - 7 Eylül arasında kutlanan Zabıta Haftası'nı da kutlamadan geçmek istemedim. Buradan, bu vesileyle tüm zabıta teşkilatının Zabıta Haftası'nı annem adına kutluyorum. Bu sene, ne yazık ki 43 yıl sonra bu kutlamalarda annemin üniforması ve selamı yok. Ki pek çoğunuz annemi, aylardır selam durduğu üniformalı fotoğrafıyla görüyorsunuz. Anneciğim, buradan sana sesleniyorum. Bugün sen burada olamasan da kızın burada ve sen hakkını alana kadar senin sesin olmaya devam edecek.”

"ÇOCUKLARIN GÖZLERİNDEKİ ÖZLEMİ HANGİ VİCDAN ONARABİLİR?"

Tutuklu Esenyurt Belediyesi çalışanı Cem Alper Akyüz'ün annesi Zehra Akyüz, evladının 8 aydır suçsuz yere tutuklu olduğunu söyledi.

Akyüz, “Gelinim, iki küçük evladına hem anne hem baba olmak zorunda kalıyor. O minik eller babasına sarılmayı, baba kokusunu, baba şevkatini özlüyor. Çocukların gözlerindeki özlemi, kırılan kalpleri hangi vicdan onarabilir? Ben oğlumu dürüst, onurlu, vicdanlı bir insan olarak yetiştirdim. O üç üniversite bitirmiş, gece gündüz çalışmış, kendini geliştirmiş bir evlat. Hayali ülkesine faydalı olmak, ailesine helal lokma götürmektir. Anlı ak, başı diktir. Ben onun annesiyim. Onunla gurur duyuyorum” dedi. 

Zehra Akyüz, “Bizim büyük direncimiz, suçsuz olduğumuzu haykıran en berrak ifademiz gülüşümüzdür. Onlar bizi susturmak isteyebilir ama biz gülüşlerimizle direniyoruz. Burada soruyorum. Hangi vicdan, hangi hukuk, hangi adalet? Masum insanlar aylarca iddianamesiz, mahkemesiz cezaevinde tutabiliyor. Bir annenin yüreğini yakmaya, çocukların kalbini kırmaya hangi sistem hak görebiliyor? Biliyoruz ki adaletin olmadığı yerde huzur da olmaz, güven de olmaz, geleceğe dair umut da olmaz. Eğer bugün Masumlar suçluymuş gibi gösteriliyorsa, yarın hangi çocuk güvende olacak? Eğer dürüst, onurlu insanlar cezalandırılıyorsa bu ülkenin yarınlarını kim inşa edebilecek?” ifadelerine yer verdi.

Image

"BİRİMİZ ÖZGÜR DEĞİLSEK HİÇBİRİMİZ ÖZGÜR DEĞİLİZ"

Saraçhane mitinginde, 22 Mart akşamı polis şiddetiyle gözaltına alınan ve ardından tutuklanan İstanbul Bilgi Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik ikinci sınıf öğrencisi İrem Sayın da, yaşadığı süreci şu sözlerle aktardı:

“O gün haklarını korumak isteyen ve adil bir gelecek için sokaklarda olan yüzlerce arkadaşımızla beraber şiddetle gözaltına alındık. Hastaneye götürüldüğümüzde bile hala ters kelepçeliydik. Aç ve susuz bir şekilde saatlerce bekletildik. Darpların sadece bazıları kayda geçebildi. Gözümde enfeksiyon ve korneamda hasar olduğu söylendi biber gazından dolayı. İlaçlar yazıldı fakat onları ben ancak Silivri'deki son haftamda kullanabildim. Hastaneden sonra Vatan Emniyet’e götürülmüştük. Orada da günlerce çok kısıtlı yiyecek, su ve tuvalet imkanlarıyla beraber bekletildik. Her gece bize gelen gözaltı süreniz uzatıldı metni ile karşılaştık. Ailemize haber verildiği söylendi ama sonradan öğrendik ki maalesef hiçbir bilgi bile paylaşılmamış. 25 Mart'ta Çağlayan'a sevk edildik. Hepimiz umutluyduk. Yine saatlerce aç, susuz bir şekilde araçta bekletildik.

Savcıyla bile görüşmeden doğrudan duruşma salonuna çıkartıldık. Hayatımızda belki de ilk kez hakim karşısındaydık ama kimse bizi dinlemiyordu. Sanki bir duvara konuşuyorduk. Ne olacağını, nereye gideceğimizi kimse bilmiyordu. Tam bir kaos ortamı içindeydik. Yine saatlerce süren bekleme ve sağlık kontrolünün ardından ancak gece yarısı Silivri Cezaevi'ne varabildik. İlk günler büyük bir belirsizlik ve sessizlik vardı hepimizin içinde. Özellikle bayram yaklaşırken acaba unutulur muyuz düşünceleri kaplamıştı içimizi. Ama çok geçmeden o sessizliği delen bir şey oldu.

Dışarıdan gelen destekler. Ailemin beni hemen ziyarete gelmesinden sonra biraz toparlanabilmiştim. Özgürlüğümüzün kısıtlandığı bilincine orada varmıştım ama en çok. Aramızda kocaman bir cam duvar vardı ve ben onlara sarılamıyordum bile. Ama her şeye rağmen onların gücü ve üzerindeki gurur beni kendime getirdi ve yeniden ayağa kalkmamı sağladı. Ailemden sonra sık sık arkadaşlarımın ve hatta tanımadığım ama bize destek veren insanların mektupları gelmeye başladı. Sadece bir mektup değillerdi. İçlerinde umut, sevgi, güç ve dayanışma da vardı. ‘Seni hiç tanımıyorum ama her zaman yanındayım’ yazıyordu mektuplarda. İşte o satırlar dört duvarın arasında bir güneş gibi doğmuştu. Ve aslında o an yalnız olmadığımızı çok ama çok iyi anlamıştım.”

Sayın, “Bugün buradayım ama biliyorum ki hala içeride olan arkadaşlarımız var. O yüzden bu kürsü yalnızca bana ait değil. Bu sözler cezaevinde olan tüm öğrencilere ve siyasi tutsaklara ait. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz. Birimiz özgür değilsek hiçbirimiz özgür değiliz. Benim alnım her zaman ak ve başım her zaman dik. Çünkü biz haklıydık ve haklıyız” diyerek sözlerini noktaladı.

Cumhuriyet



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

YSK'dan CHP'ye Bir Ret, Bir Kabul: İlçe Kongreleri Devam Edecek

CHP, İstanbul’daki ilçe kongre süreçlerinin mahkeme tarafından durdurulmasının ardından YSK'ya itirazda bulundu. YSK, ana muhalefet partisinin itirazını görüşmek adına bugün saat 14:30’da...

Kayyum heyetinden çekilen Hasan Babacan'dan açıklama

CHP İstanbul İl Yönetimi'ne Gürsel Tekin başkanlığında kayyum olarak atanan heyette bulunan Hasan Babacan sosyal medya hesabından görevden çekildiğini duyurdu. 2 Eylül 2025 tarihinde İsta...


Bakan Tekin'den Yeni Dönem Öncesi Kritik Mesajlar: 12 Yıllık Zorunlu Eğitim Kısalıyor mu?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, açıklamalarda bulundu. Okullarda bağış adı altında zorunlu bir ücret istendiğine yönelik haberlerle ilgili konuşan Tekin, "Zorunlu bağış diye bir şey yok....

Özgür Özel'den kritik mesajlar: 'Sandığı ortadan kaldırmaya niyetlendikleri bir sürecin içindeyiz'

CHP Program Çalıştayı'nın açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Özgür Özel, iktidara tepki göstererek "Buraya gelmelerini sağlayan sandığı ortadan kaldırmaya niyetlendikleri bir sürecin i...


Ümit Özdağ'dan Diyarbakır Baro Başkanı'na suç duyurusu

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Abdulkadir Güleç’in TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda yaptığı konuşmalar neden...

Gürsel Tekin'den kayyum heyetiyle ilk video: 'Göreve başladık'

'Mahkeme' kararıyla, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in yerine "kayyum" olarak atanan Gürsel Tekin, beraberindeki kayyum heyetiyle videolu bir açıklama yayımladı. Cumhuriyet Halk Part...


Bursa'da uyuşturucu operasyonu: Yüz binlerce hap ele geçirildi!

Bakan Ali Yerlikaya, Bursa'da düzenlenen operasyonda, 300 bin uyuşturucu hap ile 48 kilogram ham maddenin ele geçirildiğini ve 3 şüphelinin yakalandığını bildirdi. İçişleri Bakanı Ali Yer...

Gözler YSK'ya çevrildi! CHP'nin başvurusu için bugün toplanacaklar

İlçe kongrelerinin peş peşe iptal edilmesinin ardından Cumhuriyet Halk Partisi YSK'ya itirazda bulundu. Yüksek Seçim Kurulu bugün 14.30'da toplanacak. İstanbul 45’inci Asliye Hukuk Mahkem...


Meteoroloji'den Üç Uyarı Birden: Sağanak, Fırtına ve Çöl Tozu...

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun kuzeydoğu ve iç kesimlerinde sağanak yağış beklendiğini açıkladı. Kars ve Ardahan çevrelerinde yağışların yerel olarak kuvvetli olacağı belirtildi. Mar...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Sinem Kobal'ın kardeşi evleniyor

Oyuncu Sinem Kobal'ın kardeşi Kerem Kobal yarın sevgilisi Katie Christie ile nikâh masasına oturacak. Oyuncu Sinem Kobal, meslektaşı Kenan İmirzalıoğlu ile 2016 yılında hayatını birleştir...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Günde 30 dakika kan şekerini dengeliyor...

50 yaş sonrası düzenli hareket insülin direncini kırıp kan şekerini dengeler, kas kaybını yavaşlatır ve günlük enerjiyi artırır. Haftaya yayılan kısa ama tutarlı egzersizler uzun vadede ilaç dozlarını ve komplikasyon riskini azaltabilir. Aerobik yürüyüşler, güçlendirme ve denge çalışmaları bir arada uygulandığında göbek çevresi küçülür, düşme riski azalır ve damar sağlığı korunur. Bilim destekli bir planla haftada 150 dakika hedefine ulaşmak sandığınızdan çok daha kolaydır.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR