- CHP 46'ncı kez meydanda: Kırşehir'de Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitingi
- İnan Güney’e memleketinden destek: 'Mayamız sağlam'
- Beyoğlu Belediyesi’ne operasyon! CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’ten açıklama…
- Tunç Soyer’den Çerçioğlu’na sert tepki: ‘Uykunuzu kaçıracak bir vicdan azabı sizi bekliyor'
- İmamoğlu'ndan Adalet Bakanı'na: Tuz koktu. Milletimize 'yargı bağımsızdır' masalını anlatmayın

CHP 46'ncı kez meydanda: Kırşehir'de Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitingi
19 Mart operasyonlarının ardından başlayan Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitinlgerinin yeni adresi Kırşehir.
Mart ayından bu yana 46'ncı miting olan Kırşehir Mitingi, Cacabey Meydanı'nda düzenlendi.
BEYOĞLU OPERASYONU AKŞAMINDA MİTİNG
Yoğun katılımın sağlandığı mitingde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu sabah Beyoğlu Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyonun ardından konuştu...
Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:
ÖZEL’DEN KIRŞEHİRLİLERE: “SİZE MİNNETTARIM”
“Hafızaları tazeleyelim, nerede olduğumuzu bilelim. Burası Kırşehir. Burası 1954 seçimlerinde Osman Bölükbaşı iktidara karşı 4 milletvekilinin dördünü de kazandığında cezalandırılan, ilçe yapılan, bir başka ile bağlanan ve iradesine kafa tutulan bir şehirdir. Ama Kırşehir, tüm Türkiye’ye göstermiştir ki irade milletindir, millet ne derse o olur. 2019’da Kırşehir’i kazandığımızda herkes şaşırdı. Oysa ki biz Kırşehir’e, Kırşehir bize yabancı değildi. 1973’te, 1977’de, 1989’da burayı kazandık. Kırşehir’de kente dokunan, iz bırakan ne varsa Kırşehir’deki Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanlarının eseridir. Ama şunu söyleyelim. Hangi partiden olursa olsun, değil mi ya? Bu milletin oylarıyla, sizin oylarınızla seçilmiş, Kırşehir için taş üstüne taş koyandan, Kırşehir’e emek verenden, hangi siyasetten olursa olsun hepsinden Allah razı olsun. Sonra 2019’da doğru bir adayla, Kırşehir’in bir evladıyla, duruşuyla, sevgisiyle, şivesiyle sizden olan, Selahattin Başkanımızı sizlere emanet ettik. Yüzde 44 ile göreve geldi. 5 yıl arı gibi çalıştı, sağlığını hiçe saydı, bir yandan hastalıkla boğuştu ama bir yandan sizin için çalıştı. Bu dönem siz onu yüzde 53 rekor oyla seçtiniz. Size minnettarım, başkanıma minnettarım. Elbette başkanın en zor zamanında partinin birlik, beraberlik içinde, onun arkasında durması gerektiği zaman inisiyatif alan, görevi kabul eden, sahip çıkan, değerli kardeşim, meslektaşım Şeref Baran Genç’e teşekkür ediyorum. Onunla omuz omuza Meclis’te hep birlikte çalıştığım çalışkan Metin İlhan’a teşekkür ediyorum.”
İKTİDARA SESLENDİ: “47 GÜN BİLE DAYANAMADILAR”
“Biz kazanıyoruz, kaybediyoruz ama öyle ya padişahlıktan gelen bir düzenden Cumhuriyet’e geçmişiz. ‘Milli irade’ demişiz. ‘Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir’ demişiz. İşte o vakit millet ne derse o olur. 47 yıl Türkiye’de birinci parti olamadık. Suçu başkasına atmadık. Başka yollara sapmadık, darbeden, muhtıradan medet ummadık. Ne zamanki bu iktidara karşı bile darbeye kalkıştılar, ‘Sandık ne derse o olur. Fırsatçılık yok, darbenin karşısında, milletin seçtiğinin arkasındayız’ dedik. Bizim 47 yıl sonunda sizler sayesinde, milletimiz sayesinde, sizlerin takdiriyle 47 yıllık özlemimiz, 31 Mart günü sona erdi. Artık kurulduğu gün gibi o gün de bugün de Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisi oldu. Ama maalesef bizim 47 yıl gösterdiğimiz sabrı, demokrasiye inancı, birileri 47 ay gösterecekti. Cumhurbaşkanlığı seçim takvimine 47 ay vardı, bırakın 47 ay, 47 gün bile dayanamadılar. Çünkü onlar demokrasiyi işlerine gelince binilecek, işlerine gelince inilecek bir tren, bir tramvay diye gördüler. Milletin seçtiğine, biraz önce mektubunu dinlediğiniz, 3 kez üst üste İstanbul’u kazanan ve siz takdir ederseniz Türkiye’nin bundan sonraki Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’na darbeye giriştiler.”
FUTBOL BENZETMESİ... AKP’Lİ GENÇLERE SESLENDİ: “TOPU ELİNİZE ALIN”
“Tayyip Bey’e buradan sesleneyim, Kırşehir’deyiz, Kırşehir’de Anadolu’nun ortasındayız. Yazın ortasındayız. Koca bir meydan ‘istifa’ diye inliyor. 23 yılın sonunda birçok seçim kazanılmış. Bu meydanlar sizin için dolmuş. Bu şehir günü gelmiş seni de bağrına basmış ama şimdi bu şehir başka bir tercihte bulunmuş. İstanbul başka bir tercihte bulunmuş, Türkiye başka bir tercihte bulunmuş. Tarihe yıllarca iktidarda kalmış birisi olarak geçmek varken, darbeci olarak geçmek, milletle inatlaşarak geçmek, siyasi hayatın sonuna bir darbenin başı olarak geçmenin sonu budur işte. Meydan ‘istifa, istifa’ diye inliyor.
Buradan, Kırşehir’den, Kırşehir’deki AK Partililere, Kırşehir’in AK Gençliği’ne, Türkiye’deki AK Parti’nin gençlik kollarına sesleniyorum. Siyaset fena halde futbola benzetiliyor. Yıllarca Genel Başkanınızla, reisinizle top oynadık. Kazandı. Biz de saygı duyduk. O yönetti, siz de o partideydiniz. Son maçı yıllar sonra büyük bir farkla biz kazandık. Her seferinde siz kazandığınızda bunun keyfini çatarken, keyfini sürerken, bu sefer biz kazandık. Reisiniz, Genel Başkanınız topu almış, koltuğunun altına koymuş eve doğru gidiyor. Soruyorsun, ‘Ben kaybettim, topu keseceğim’ diyor. Soruyorsun, ‘Daha maç yok’ diyor, ‘Sahayı kapattım’ diyor. Bu hem kendisinin yaptığı bir ayıptır ama bu AK Parti’nin gençlik kollarına da AK Parti’deki siyasetçilere karşı da bir güvensizliktir. Şunu deyin, deyin ki ‘Reis’ deyin, ‘Genel başkanım’ deyin, ‘Olabilir, kaybettiniz, yaşlandınız, yoruldunuz. Ama topu kesmeyin, verin biz maça çıkacağız’ deyin. AK Parti’nin gençleri, belki bu seçimi kaybedersiniz. Belki bundan sonra birkaç seçim kaybedersiniz. Ama tarihe kazanınca oynayan, kaybedince topu alıp kaçan, topu kesenler olarak geçmezsiniz. Bu utancı Türkiye’ye yaşatmayın. Var mısınız, çıkın karşımıza. Korkakların partisi, hazımsızların partisi, oyun bozanların partisi olarak tarihe geçecekseniz, reisin peşinden gidin. Yok gerçekten siz siyaset yapacaksanız, topu alın elinden, gelin sahaya. Hodri meydan. Kim kazanacak millet karar versin.”
CHP’NİN KIRŞEHİR’E HİZMETLERİNİ ANLATTI
“Değerli Kırşehirliler sizlerin huzurunda bir kez daha başkanıma yürekten teşekkür ediyorum. Şöyle bir baktım, marifet iltifata tabiidir ama iltifat etmeyeceğim. Buradan canlı yayında bütün Türkiye izlerken, karşı otobüsün üstü basın emekçileriyle doluyken Selahattin Başkanın 6,5 yılda 350 bin ton asfalt serdiğini, 800 bin metrekare zemin kapladığını, tam 29 bin metre asbestli boruları yenilediğini, 18 bin 500 metre yağmur suyu hattı döşediğini, dört dev yeni kuyuyla Kırşehir’in su sorununu neredeyse çözdüğünü, 39 yeni parkla 300 bin metrekare yeşil alan oluşturduğunu, engelliler için 3 farklı tesiste övülmeye değer, gerçekten takdire şayan hizmet veren 3 tesiste onları ağırladığını, Kırşehir’e dört taziye ve kültür evi kazandırdığını, 3 bin sokak hayvanını kısırlaştırıp, 800’nü sahiplendirdiğini gördük ve takdir ettik. Yürekten alkışlıyoruz.”
ÖZEL İŞSİZ GENÇLERE VE ÇİFTÇİNİN SORUNLARINA DİKKAT ÇEKTİ
“Şimdi gelelim Kırşehir’in çözülemeyen sorunlarına. Belediyenin elinde olsa çözülecek ama genel iktidarın çözmediği, inşallah Cumhuriyet Halk Partisi’nin hızla çözeceği sorunlarına. En büyük dert işsizlik. Türkiye’de de öyle ama Kırşehir’de 20 binin üzerinde işsiz genç var. En dar tanımıyla, TÜİK tanımıyla işsizlik Türkiye’de yüzde 8,7. Kırşehir’de 9,2. Geniş tanımlı işsizlik tarihin zirvesinde, yüzde 33’te. Maalesef Türkiye’deki işsiz sayısı 13,5 milyon, Avrupa Birliği’ne tabii 27 ülkedeki toplam işsiz sayısı 13 milyon. Biz ‘Avrupa Birliği’ne girelim’ deyince, biz ‘Türkiye’de yeni bir sayfa açalım’ deyince işte bunun için söylüyoruz. Avrupa’da ev genci denilen yani ne işte, ne eğitimde, ne istihdamda olan ev gençlerinin oranı yüzde 6’ya çıkınca Avrupalı ne yapacağını şaşırıyor. Rahatsız oluyor. Bu rakam Türkiye’de yüzde 35 noktasına gelmiş durumda. Onun için buradan tüm gençlerimize söz veriyoruz. Bu iktidar değişecek. Yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa gelecek.”
“ÇİFTÇİ VE BESİCİ DESTEK BEKLİYOR”
“Kırşehir’in geçimi tarım ve hayvancılıkta. Üretim maliyetleri arttı. Çiftçiyi önce don vurdu, sonra kuraklık vurdu. Dondaki zararlar halen karşılanmadı. İnatla karşılanmıyor. Kuraklık yüzünden mercimekte, nohutta hasat yapılamadı. Buğdayda ve arpada büyük kayıplar var. Hal böyle olunca kentin ekonomisi perişan durumda ve çok büyük bir riskle karşıyayız. Çiftçinin ortalama yaşı 58 olmuş. Erdoğan geldiğinde ortalama çiftçi yaşı 35’ti. Bugün 58. Çiftçilik yapan 3 gençten ikisi ‘Seneye asgari ücretli bir iş bulursam çiftçiliği bırakacağım’ diyor. Devir, pandeminden sonra tarımın önemini, kendine yeten bir tarım ülkesi olmanın önemini bu kadar ortaya çıkarmışken, çiftçilerimizin bu kadar yaşlanması, gençlerin toprağa bu kadar küsmesi önümüzdeki en büyük tehlikedir. Bu ülkede herkes maalesef kendine göre bir beka tanımı yapıyor. Vallahi beka meselesi dünyanın büyük güçlerinin gelmesi, istila etmesi, işgal yapmasıysa 100 sene önce biz onu gördük ve Türküyle Kürdüyle, Lazıyla Çerkesiyle, Alevisiyle Sünnisiyle beka sorunu olunca ne yapacağımızı gösterdik. Evelallah yine gösteririz. Ama esas beka sorunu, yabancı ülkelerin Türkiye’de hayal kurması değil; esas beka sorunu, bu ülkenin gençlerinin dünyanın diğer ülkelerinde hayal kurmasıdır. Bunun için bu ülkenin gençlerini, Kırşehir’in gencini Kırşehir’de, Türkiye’de; Türkiye’nin gencini Türkiye’de, dünyanın bütün gençlerini Türkiye’de hayal kurduracak bir yeni Cumhuriyet atılımına, ikinci bir aydınlanma devrimine, büyük bir sanayileşmeye, çağdaşlaşmaya, kalkınmaya ihtiyaç var. Bunu yapacak olan parti yine 100 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Buradan bir an önce çiftçiye dekar başı telafi ödemesi yapılması gerektiğinin, banka borçlarının faizlerinin silinmesinin, ana paranın faizsiz taksitlere bölünmesinin, çiftçilere yeniden ekip biçebilmeleri için faizsiz, uzun vadeli kredilerin verilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çiziyoruz. Ayrıca Kırşehir’de, Ardahan’da, Kars’ta, Van’da, Erzurum’da, Erzincan’da… Türkiye’de hayvancılığın bu sene büyük bir şap hastalığı sorunu var. Bu konu Kırşehir’i en derinden yaralayan konulardan bir tanesi. Hayvanlar ya öldü, ya can çekişiyor. Aşılama etkisiz ve yetersiz kaldı. Et ve süt üretiminde 4 milyar dolarlık bir kayıpla karşı karşıyayız. Ölen hayvanların tespitlerinin yapılması lazım. Hayvan başı desteklerin verilmesi lazım. Bu hastalıkla etkin mücadele edilmesi ve şap vuran bölgelerin; Kırşehir ve biraz önce saydığım şehirler başta olmak üzere afet bölgesi olarak ilan edilmesi gerekiyor. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Yukarıdan bakıp, sırça köşklerde oturup, insanları karınca gibi görüp, onların ezilmesine sessiz kalamazsın. Karıncanın kardeşi var. Onun da adı; Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Ayrıca Köydes ödeneğinde son sıralarda olduğundan Kırşehir’in bu tepkisini buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Yol ve içme suyunda yaşanan sorunların, köylerin sorunlarının hızla çözülmesi gerekir. Kırşehir - Çiçekdağı duble yolunun tamamlanması, hızlı trenin bir an önce gelmesi, Organize Sanayi Bölgesi’nin hızla ilerlemesi gerekir.”
“İKTİDAR PERİŞAN ETTİ, KAMU GÖREVLİLERİNE BİZ SAHİP ÇIKACAĞIZ”
“Öncelikle koştu, gitti. Bu giden kim biliyor musunuz? Pandemide hepimizin eve girmişken, ‘Eyvah ne olacak? Teker teker herkes ölecek mi?’ derken, kendi canını hiçe sayıp hepimiz için mücadele eden sağlık emekçileri vardı. Tayyip Bey dedi ki ‘Hakkınızı ödenmez.’ Haklarını ödemedi hakikaten, sözünü tuttu. Biz bütün Türkiye’deki bütün sağlık emekçilerini yürekten bir alkışlayalım. Sonra ona yolu polisler açtı. Arkadaş bayram olur, polis çalışır. Sokağa çıkmak yasak olur, polis çalışır. Maçta polis çalışır. Mitingde polis çalışır. Her şeyde polis çalışır. Ama bir tek onun fazla mesaisi çalışmaz. Zamma gelince polisi unuturlar. Dünya kadar meslekten; öğretmen, İktisat Fakültesi mezunu, Spor Okulu mezunu, hepsi bu milletin evladı. Gün gelince de gençlerle polisi karşı karşıya getiriyorlar. İki taraf da gözümüzün bebeği. Polisimizi yürekten bir alkışlayalım. Polise, askere, jandarmaya, infaz koruma memurlarına ve bu ülkede kamu görevi yapan herkese yürekten minnet duyuyoruz. Bu iktidar geldi, hepinizi perişan etti. Hepinize sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Söz veriyoruz hepinize.”
“AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ŞİMDİ DE KIRŞEHİR’E DADANMIŞ”
“Şimdi bu Kırşehir’in bir derdi daha var. O da aşağıdan da seslendi. Belediye Başkanım hem geçen gün geldi anlattı, hem bugün ben çağırdım, tekrar konuştuk. Burada büyük bir sorun var. Dört yanını madenlerle sarmışlar. Koza Altın burada, Cengiz burada, Rönesans burada. Maşallah, maşallah... Bu Beşli Çete denen 40 Haramiler’in de Kırşehir’de büyük itibarı var hakikaten. Adınızı duyunca millet deliye dönüyor, ne yaptıysanız? Şimdi her tarafı sarmışlar. Bir de bizim Somalı madenciler vardı. İki asgari ücret verecek, fazla mesaiyi ona sayıyor. Her türlü hakkını ona sayıyor. Çocukları perişan ediyor. Yalınayak yürüdüler ya Ankara’ya kadar, gördünüz değil mi? Gittiler; yerlerde yattılar, parklarda yattılar. Onların hakkını vermeyen bir Fernas vardı, Fernas. Neymiş? Ferhat Nasıroğlu, AK Parti’nin Milletvekili. O dadanmış şimdi Kırşehir’e. Şimdi bu Fernas’la birlikte Demir Export ortaklık yaptılar. Kırşehir’e gelmişler. Başkan ve İl Başkanı, Milletvekili bütün bu sorunları dile getirdiler. Ama buradan bir kez daha söylemek, sizin bildiğiniz Türkiye’ye duyurmak çok önemli. Şimdi bunlar 8 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanda altın arayacaklar. ÇED süreci devam ediyor. Yılda 37 milyon ton kazı yapmanın, 1,5 milyon kamyonun tur atmasının yılda 552 patlama… Toplam ne kadardı Başkanım sen bugün söyledin patlayıcı? 7 milyon ton patlayıcı… Kırşehir’in dibinde patlatacaklar. Tabii 17 yıl boyunca toplam yüzde 99’u mera vasfında bu arazinin ve 2 bin aile hayvancılık yapıyor. ‘2 bin aile hayvancılık yapiy, bunlar hiç acımiy’ diyor Başkan. Başkan o kadar çok anlattı ki ben de Kırşehirliler gibi konuşmaya başladım. Şimdi buna karşı Seyfe Gölü zaten kurudu, canlanma umudu kalmayacak. Göle gelen kuşlar, gölü bulamayıp gidip oradaki onların yapacağı suni göletlere, atık göletlerine konacak. Göçmen kuşlar da zarar görecek. Öyle olunca doğanın yanında olan, insanın, kurduğun, kuşun yanında olan, çevrenin yanında olan, sonuçta bu altının üstünde oturanlar bizleriz. Gelecekte biliyorsunuz bunlar devlet hakkı yüzde 2. Bir çizelge ile altında ortalama yüzde 15’i burada kalıyor, yüzde 85’i yurt dışına gidiyor. O yüzden AK Parti döneminde çıkan bu kanunlarla bu altınlar bu teknoloji ile çıkacağına Kırşehir bunun üstünde otursun, günü gelince yüksek teknoloji ile ihtiyaç olunca torunlarımız bu altınları kullanır. Kırşehir’in suyuna, kurduna, kuşuna, insanına; hepinizin sağlığına sonuna kadar sahip çıkmaya devam edeceğiz. Kırşehir’de yazın ortasında, akşamın bir vaktinde ayakta, omuz omuza bu koca meydanı dolduranlara, bu güzel eylemi yapanlara helal olsun. Hepinize yürekten helal olsun.”
“TARİHİN EN BÜYÜK SKANDALI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Gençler niye kızıyor biliyor musunuz? Tarihin en büyük skandalıyla karşı karşıyayız. Bu meydanda dünya kadar diploması olan, işi olmayan genç var. Hepinizin ailesinde, yakında bu çocuklar var. Bunlar önce ftcülere soruları defalarca çaldırdılar. 2010 yılında KPSS’yi iptal ettirdiler. Bu sene yahu 14 yaşında pırıl pırıl çocuklar ya. 14 yaşında. Onların girdiği LGS sınavına şahidi karıştırdılar. Sonra Tayyip Bey bu rezillikten kendini sıyırmak için vay efendim imam hatiplere laf ettin ben. Yahu imam hatiplere laf ettirmek değil, sen imam hatiplerin geleceğini kararttin. 1 milyonun üzerinde genç var. Hepsi bizim evladımız. Ama öyle bir şey yaptı ki bütün imam hatipleri sanki sorular çalınmış da o çocuklara verilmiş gibi, bütün diyelim ki adam ak partili birinin evladı, kendi çalışsa başarsa o da şaibe altında kaldı. Esas kötülüğü sen zaten bunlara yaptın. Ve sonra da tutup imam hatip edebiyatı yapıyorsun. Türkiye’de saflar imam hatipliler, olmayanlar değil, Türkiye’de saflar efendime söyleyeyim ak partililer, CHP’liler diye değil, Türkiye’de safları şöyle ayırdınız, şöyle ayırdınız. Kır Haramilerin safları, 40 milyon insanın safları. Bir taraftan ak Parti’nin kara düzeni şudur, bir tarafta yedığı önünde yemedigi arkasında bir eli yağda bir eli balda bakan evlatları, bir tarafta onların sırtında taşıyan vatan evlatları. Size söz veriyorum, söz veriyorum. Ak Parti’nin kara düzeni bitecek. Bu ülkede mahkemede de adalet gelecek, vergide de adalet gelecek, tarımda da adalet gelecek, geçim imde de adalet gelecek. Bu ülkede gerçek eşitlik olacak, kısa çöp uzun copten, bu meydan uzun adamdan, vatan evlatları bakan evlatlarından hakkını alacak. Söz veriyorum. En son suçu birbirlerine atıyorlar ve bilgi teknolojileri kurumu imzaları çaldırmış, takdir ettirmiş böylelikle soru çalmaya gerek kalmamış. Sistemi komple çalmışlar, isteyene direk diplomayı yazmışlar. Okula gitmeden, de üniversitenin kapısından girmeden, böyle dirsek çürütmeden, emek vermeden yemek yemeye başlamışlar. Bu milletin diplomalı evlatları işsiz gezerken yandaşına diploma basanlara yazıklar olsun. Tayyip Erdoğan bu ülkede kul hakkı yiyenleri himaye etmektedir. Haksızlık yapanları, rüşvetle diploma dağıtanlar, o diplomayla yükselenleri kayırmaktan, onları kollamak da, kara düzene sahip çıkmaktadır. AK Parti’nin kara düzenini alaşağı edeceğiz, alaşağı edeceğiz. Bu Erdoğan Ekrem İmamoğlu‘nun diplomasını sırf kendine rakip olacak seçimde onu yenecek diye iptal ettirdi ya şimdi o diplomaya o saldırınca Erdoğan’ın o diplomasını soruyorlar. Diyorlar ki diplomasız Erdoğan… gençler, bu diplomasız ilk seçimde göndermeye, diplomasını elinden aldıklarını getirip cumhurbaşkanı yapmaya hazır mıyız? Hazır mıyız? Şimdi o sizi Silivri’de izliyor.”
ÇERÇİOĞLU TEPKİSİ: “PARTİ DEĞİŞTİRİYOR, FİRMANIN HİSSELERİ BORSADA YÜKSELİYOR”
“19 Mart darbesi dedim. Maalesef önce Meşe, Ladin, Çınar diye üç tane odun buldular. Güya bunlar gizli tanık. Bunların yalanlarını hiçbir şeyle ilişkilendiremediler, bu sefer iftiraya giriştiler. Herkesi topluyorlar, çoluğu, çocuğuyla tehdit ediyorlar. Buna imza at diyorlar. Atanı salıyorlar, atmayanın eşini de çoçuğunu da içeri alıyorlar. Böyle haksızlıklarla bir büyük mücadele verirken, en sonunda 200 gündür çoktandır söylenen, hepimizin bildiği, bize beyaz toros gösterip meydan okuyon, AK Toros çetesinin foyası ortaya çıktı. Dün AK Parti’nin kuruluş yıldönümüydü, malum pislik paçalarından aktı. öyle bir noktaya geldi ki artık gerçekleri gizleyemediler. Birbirlerine düştüler. Birbirlerini satmaya başladılar. Birbirleriyle kavgaya başladılar. Ama Adalet Bakanı, Hakimler ve SAvcılar Kurulunun başkanı diyor ki olanlar avukatla müvvekkil arasında. Bize ne? Be ey Allah’ın adamı, biraz insaf, biraz vicdan. kişi çıkıyor diyor ki Yener Toruner, Mehmet Yıldırım diye bir avukat geldi. Dedi ki savcı yakın arkadaşım. Yanımdan savcıyı aradı. Sesini bana duyurdu. Dedi ki gideceğiz, şöyle bir ifade vereceksin. Dedi ki eğer böyle böyle yaparsan tutuklanmayacaksın. Dedğim gibi ifade vermezsen içeri gireceksin. Doğrusunu söyledim. içeri girdim. Geldi yanıma, bana bir dizi ftira, dünya kadar para istedi. Ben bunun olamayacağını söyledim. Bu sefer beni evladımla tehdit etti. Dedi ki genç olun var, onu da içeri alırlar.
Beni dinlersen, dediğimi yaparsan, yeterince parayı verirsen çıkarsın. Yoksa içeride yatarsın.’ Şimdi biz bunun bütün kayıtlarını dökmüşüz, HSYK’ya vermişiz. Daha üç hafta öncesinde de kadınlara ‘Ya iftira at, ya içeride kal. Ya da git evladına kavuş’ diyenleri, bunu kabul etmeyenleri Türkiye’nin dört bir tarafındaki 50 kişilik koğuşlarda 70 kişinin yattığı yerlere sürenleri şikayet ettik. Üç haftalık dilekçe, cevap yok. Geçen haftaki dilekçe, cevap yok. Madem öyle onu söyleyelim. Bu AK Toroslar çetesi bunları yapıyor. Yetmezmiş gibi madem dediniz, söyleyelim. Pazartesi günü gideceğiz orada söyleyeceğiz ama. Bir tane müteahhit var. 380 tane ihale olmuş, 300’ü AK Parti’den. AK Partililere dokunmuyorlar. 80’i CHP’den. CHP’de dışarıda adam koymuyorlar. Oysa yolsuzluk var mı, hırsızlık var mı, bir tane kanıt yok. Ama bir iftira var. Aydın Büyükşehir Belediyesi de bununla en çok çalışan belediye. Ona demişler ki ‘Aha dosya bu kadar.’ Biz dedik ki ‘Çalmadıysan, çırpmadıysan, bu işlere karışmadıysan korkma. Kaya gibi arkandayız.’ Herkese dedi ki ‘Ben yedi metrekare yerde, on metrekare yerde nasıl yatarım?’ Dedik ki ‘Yatan nasıl yatıyorsa namusunla öyle yatarsın. Ama bunlara boyun eğmezsin.’ Maalesef buna dediler ki ‘Ya AK Parti‘ye katılırsın ya hapse tıkılırsın. Ya AK Parti’ye katıl, yasa Silivri’ye tıkıl.’ Bir de tabii bunun karşılığında maalesef bizim en gurur duyduğumuz kadın belediye başkanlarımız, 38 tane birbirinden mert, birbirinden cesur belediye başkanım var, kadın belediye başkanım. Ama bunlardan birine kocasının, babasının, erkeklerin baskısıyla. Firmaları zordaymış, ‘AK Parti’ye geçersek orayı kurtarırız’ diyerek Aydın’ın iradesine ve bir firmaya, düşünün ki memleketi düşünün. Parti değiştiriyor, firmanın hisseleri borsada yükseliyor. Memlekete bak. AK Parti’ye teslim olursa firmaya destek geleceğini bilenler, firmanın kağıtlarını alıyorlar, firma tarihi bir çıkış yaşıyor. Şunu söyleyeyim. O çıkışı da o firmaya yapılacak bundan sonraki destekleri de bu Türkiye siyaset tarihinin topuğu bırak en büyük tabansızlığını da bunların yanına bırakırsak namerdiz. Hepsini geri alacağız, hepsinden hesap soracağız.”
“Şunu söyleyeyim sonra çok güzel bir kısmını hep birlikte bitiririz. Birkaç husus var. Dün ortaya çıkan konudur. Bir başkası bu sefer adı Murat Kap ki. Tayyip Erdoğan Erdoğan’ın elinden ödüller alan, ak Parti döneminde bolca çalışan, daha önce de 2.03 kere iftiraya yeltenmiş ama at dedikleri kadar iftira atmadığı için dışarı bırakılmamış birisini bu sefer ak partili biri ziyaret ediyor. Mücahit birinciyi biliyor musunuz? Mücahit birinciyi? Onun Tayyip Bey’in sarayında fink atan, ak Parti’de fink atan, akşam televizyonlarda ona buna iftira atan, altında pahalı Mercedeslerle pahalı arabalarla dolaşan ve 4.01 tarafa dağıtılmışları savcılar adına, bakın şikayetçisin avukat tutarsın, bir suça muhatapsın avukat tutarsın, dünyada bir tek Türkiye’de bu ak torosçu savcılar kendini avukat tutmuş. Yolluyor, gizli belgeleri gösteriyorlar. Savcı ve yakınım, yolluyor benim dediğim gibi iftira at çıkartayım. Bu mücahit birinci denen adam gidiyor ve diyor ki, şunu söyleyeceksin, CHP kurultayına para verdim. Adam diyor vermedim yalan. Şunu diyeceksin, Ekrem İmamoğlu‘na para verdim. Diyor ki nasıl ya vereceğim, nasıl ispatlayacağım, yalan. Diyor kibunlar gazetecileri satın aldı diyeceksin. Diyor ki yapamam, yalan. Bunun üstüne bir de 2 milyon $ para vereceksin. Savcıbey seni bir hafta sonra Salı verecek. Bunun şikayetini HSYK’ya yapıyoruz, ama memleketin adalet Bakanı bizimle ne alakası var diyor."
BEYOĞLU BELEDİYESİ'NE OPERASYONA TEPKİ: "BU OPERASYON AK TOROSLAR ÇETESİ ELİYLE TÜRKİYE’NİN HUZURUNA YAPILMIŞTIR"
"Gidip de bir müfettiş görevlendireceğine, bu savcılara soruşturacağına, bu AK Toroslar çetesini dağıtıp yerine bu ülkenin kıymetli savcılarından atama yapacağına, bu çeteye yeni operasyonlar yaptırıyorlar. Bu sabahleyin daha önce 2-3 kere serbest bırakılma teklifiyle, iftiralar atan birisinin iftiralarına dayanarak ve daha birçok iftirayla öyle bir iş yaptılar ki… Bizim biricik kardeşimiz Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney’imize operasyon yaptılar. Şimdi size İnan’ı anlatayım, Kırşehirliler. Bir; İnan’ın belediyesi Beyoğlu Belediyesi, Türkiye’nin en eski belediyesi. İstanbul 14’e bölünmüş, birincisi İnan’ın Beyoğlu Belediyesi. Adını Altıncı Daire koyuyorlar. Çünkü Paris’in en prestijli yeri Altıncı Saire diye, Altıncı Daire koyuyorlar. İnan’ın dedesi Beyoğlu Belediyesi’nde süpürgeci. Yıllarca Beyoğlu’nu süpüren bir emekçi. İnanın babası Beyoğlu Belediyesi’nde şoför. İnan Beyoğlu’nda dedesinin çöpçülük yaptığı, babasının şoförlük yaptığı Beyoğlu Belediyesi’nin garajında büyüyor. O imkanlarla okuyor. Kafaya koyuyor, partimizde ilçe başkanı oluyor. Yerel yönetimler yüksek lisansı yapıyor. Yıllar sonra bu belediyeyi AK Parti’den alıyor. Şimdi kafayı İnan’a takmışlar. Niye? Belediyede mecliste denge var. İki kişi taraf değiştirse ya da içeri atılmaya kalksa belediye AK Parti‘ye geçecek. Sırf oylarıyla alamadıkları Aydın’da yaptıkları gibi bir hile ve desiseyi bu sefer Beyoğlu’nda yargı eliyle yapmak için İnan’ımıza saldırdılar. Buradan Partinin genel başkanı olarak söylüyorum. Yapılan bu operasyon bir yandan barışımıza, birbirimize, kardeşliğimize, umudumuza yapılan saldırıdır. Bir yandan Sayın bahçelinin artık bu operasyonlar bitsin, hızla yargılamalar olsun, Türkiye’nin gündeminden bu davalar düşsün, Türkiye’yi meşgul etmesin demesine karşı bir meydan okumadır. Bu dava Türkiye’nin birliğine, beraberliği de, İstanbul’un, Beyoğlu’nun iradesine, bu davadaki operasyon ak Toroslar çetesi eliyle Türkiye’nin huzuruna yapılmış bir operasyondur."
İMAMAOĞLU'NUN MEKTUBU OKUNDU
CHP Kırşehir İl Başkanı Şeref Baran Genç tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'den gönderdiği mektubu okundu.
İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden Kırşehir’e yolladığı mektubu, CHP Kırşehir İl Başkanı Şeref Baran Genç okudu. İmamoğlu, Genç tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:
“İç Anadolu’nun kadim kenti güzel Kırşehir, benim güzel hemşerilerim, sevgili vatandaşlarım, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar… Bozkırın tezenesi rahmetli Neşet Ertaş’ın güzel memleketi Kırşehir’e Silivri’den selam olsun. Hepinizi özlemle kucaklıyorum. Merhaba. Kırşehir, tam 39 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin sosyal belediyecilik anlayışına kavuştu. Tam 39 yıl sonra icraatçı ve halkçı belediyecilikle tanıştı. 2019 yılından bu yana Kırşehir için canla başa çalışan Selahattin Ekicioğlu Başkanıma yürekten teşekkür ediyorum.”
“ADALETİN TERAZİSİ BU TOPRAKLARDA ÇOK UZUN ZAMANDIR DENGEDE DEĞİL”
“Sizlere özgürlüğün hasretiyle sesleniyorum. Yüz yüze olamasak da her birinizin sesini duyuyorum. Kalbinizdeki, yüreğinizdeki adalet arayışını hissediyorum. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, adaletin terazisi bu topraklarda çok uzun zamandır dengede değil. Hayatımızın her alanında adalet arıyoruz. Adaletsizlik, yalnızca bana, millet iradesinin seçtiği CHP’li belediye başkanlarına ve yol arkadaşlarıma yapılmıyor. Bir büyük adaletsizlik emeği çalınan işçiye, alın terinin karşılığını alamayan çiftçiye, hayatını çalışmakla geçirmiş emekliye, düşüncelerini özgürce ifade etmek isteyen gence, iş hayatında yer almak isteyen, sokaklarda korkmadan dolaşmak isteyen kadınlara da yapılıyor.”
“GÜZEL ÜLKEMİZİN HER YANINDA ADALETSİZLİK KOL GEZİYOR”
“Mahkemelerde adaletin terazisi eşit tartmıyor. Elde ettiğiniz gelirde, ödediğiniz vergide adalet yok. Kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine herkes eşit olarak ulaşamıyor. Devletin kaynaklarından, bir avuç ayrıcalıklı zümre hariç kimse yararlanamıyor. Güzel ülkemizin her yanında adaletsizlik kol geziyor. Güzel ülkemizin her hanesinde adaletsizliklerin acısı yaşanıyor. Hayatımızın her alanında bir yangın var. İktidar sahipleri, orman yangınlarını söndüremiyor. Mutfaktaki yangını söndüremiyor. Adalet sistemindeki yangını söndüremiyor. Gençlerin, kadınların, emeklinin, işçinin yüreğindeki yangını söndüremiyor. İktidar sahipleri, milletin yüreğindeki yangını söndüremiyor. Çürümüş bir sistemin esiri olmuş, sorumluluk almayan, her hatasında suçlu arayan bir iktidarla karşı karşıyayız.”
“BİZ, TÜRKİYE’Yİ SADECE YÖNETMEK İÇİN DEĞİL; ONARMAK, İYİLEŞTİRMEK, KALKINDIRMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK”
“Türkiye böyle büyüyemez, böyle güçlenemez. Türkiye, ancak ve ancak kayıtsız ve şartsız adaletin hâkim olduğu bir ülke olursa, berekete, refaha ve bolluğa kavuşur. Biz, Türkiye’yi sadece yönetmek için değil; onarmak, iyileştirmek, kalkındırmak için yola çıktık. Bu yolun adı adalettir. Bizim davamız, milletin yüreğinde hissettiği işte bu adalet davasıdır. Bizim davamız, yalnızca bir kişinin özgürlük hakkını değil; Türkiye’nin tüm vatandaşlarının adil, eşit, özgür ve onurlu bir hayat sürdürebilmesini kapsar. Biz, bu haklı adalet ve hürriyet davasının neferleri olarak biliyoruz ki, herkes için ve her yerde önce adalet önce hürriyet demeden hayalimizdeki Türkiye’ye ulaşamayız. Bu yüzden hep birlikte, hep bir ağızdan ve daima şu parolayı söyleyeceğiz: Herkes için, her yerde; önce adalet, önce hürriyet.”
“BENİ DÖRT DUVAR ARASINA DA KOYSALAR…”
“Sizinle birlikte hayal ettiğimiz Türkiye, sadece adaletli bir yargı sistemine değil, aynı zamanda dengeli bir kalkınmaya, üreten ve refahı adil paylaşan bir düzene sahip olacak. Milletimizle birlikte demokrasinin, adaletin, refahın, istikrarın ve barışın hüküm sürdüğü bir Türkiye hayali için gece gündüz çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. Yıllardır çektiğimiz acılara tuz basan değil, merhem olan bir siyaseti yürütmeye devam edeceğiz. Beni dört duvar arasına da koysalar; fikirlerimi, umutlarımı, Kırşehir’e olan sevgimi hapsedemezler. Sizlerle birlikte kurduğumuz güzel yarınların hayali hâlâ ayakta. Adil bir Türkiye’ye ulaştığımızda, birbirimize bakacağız ve ‘biz başardık’ diyeceğiz. Ve işte o zaman her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
Cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
İnan Güney’e memleketinden destek: 'Mayamız sağlam'
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, sabah saatlerinde yapılan operasyonla gözaltına alınmasının ardından memleketi Sivas Zara’dan gelen destek mesajlarını paylaştı. “Demokrasi ve adalet ...
CHP'li isim, Bakan Tekin'e Hakan Fidan'ın diplomasını sordu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın üniversite diplomasıyla ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e "Sayın Hakan Fidan'ın mezun olduğ...
Diyanet'e CHP'den sert tepki: 'Haddini aşmamalı!'
CHP'li Gülizar Biçer Karaca, bugünkü cuma hutbesinde kız çocukları ve kadınların miras hakkını hedef alan Diyanet'e tepki göstererek, "Diyanet, kendi anayasal sınırlarını aşarak milletin ...
Özgür Özel, Adana'dan Silivri'ye yürüyen CHP'li gençlere seslendi: Umudum yürüyüşünüzün ve mücadelemizin çok daha hızlı sonuç vermesi
Adana'dan Silivri'ye yürüyüş yapan CHP Adana Gençlik Kolları üyesi gençlerle görüntülü görüşen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Genç arkadaşların böyle iddialı çarpıcı bir eylemle Adana’dan...
Kız çocuklarını mirastan mahrum bırakmak Allah emri imiş!
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Ağustos tarihli Cuma hutbesinde, Türk Medeni Kanunu’ndaki miras paylaşımına karşı İslam miras hukukundaki ölçülere atıf yapıldı. Hutbede “Kız çocuklarının...
Özgür Çelik: Özgürlük için fidye isteyen karanlık akla teslim olmayacağız
CHP'li Çelik, "Tehdit ve şantaj ile kazanamayacağı belediyelere çöken, tutuklu insanlardan özgürlüğü için fidye isteyen karanlık akla teslim olmayacağız." değerlendirmesini yaptı. CHP İst...
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'e gözaltı: Siyasilerden tepki yağdı!
31 Mart seçimlerinde yönetimi AKP'den CHP'ye geçen belediyelerden olan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in de aralarında bulunduğu 44 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Kararın ardı...
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney Gözaltına Alındı: 44 Kişi Hakkında Gözaltı Kararı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında, aralarında Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de bulunduğu 40 şüpheli gözaltına alındı. Soruşturma...
Beşiktaş Belediyesi Soruşturmasında İlk İddianame Hazır
Beşiktaş Belediyesi'ne yönelik yürütülen soruşturmalarda, ilk iddianame hazırlandı. 8 şüpheli hakkında, Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü’nün 2019’daki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamal...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
'Uzak Şehir'deki halini unutun... Sen neymişsin be 'Pakize'
'Uzak Şehir' dizisinde 'Pakize' karakterini canlandıran Yaren Güldiken, sosyal medyadaki son paylaşımıyla hayranlarını şaşırttı. 'Uzak Şehir' dizisinde mutfakta çalışan Mardinli köylü kız...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Mide ağrılarının anında kesip atıyor
Her markette bulunan ve kilosu ortalama 40 liradan satılan bu bitki, sindirimi kolaylaştırarak bulantıyı azaltır ve mide ağrılarını kısa sürede hafifletiyor... Mide ağrısı, günün herhangi bir anında ortaya çıkarak yaşam kalitesini düşüren yaygın bir şikayet. Uzmanların önerdiği doğal çözümlerden biri ise hem her markette bulunabilen hem de uygun fiyatıyla dikkat çeken zencefil.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.