- CHP'den Afyonkarahisar'da tarihi miting: Özgür Özel'den, Erdoğan'a çok konuşulacak 'Trump' göndermesi!
- Wilma Elles doğumdan 8 gün sonra eski formuna kavuştu!
- Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım, CHP'den istifa etti
- Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro'nun ABD vizesi iptal edilecek!
- Elon Musk'ın sır gibi sakladığı "en beğendiği 3 CEO" listesi

Erdoğan 'Takip edemedim' demişti... Bahçeli 'TRÇ' önerisine açıklık getirdi
MHP lideri Devlet Bahçeli, geçen günlerde gündeme getirdiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Açıkçası pek takip edemedim" dediği Türkiye, Rusya ve Çin odaklı 'TRÇ ittifakı' ile ilgili, "Askerî değil; NATO yükümlülükleriyle çelişmeyen sivil-ekonomik sütunlar etrafında kurumsallaşması daha uygun olabilecektir" açıklamasını yaptı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı ve MHP Ekonomik ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu’ya "TRÇ ittifakı" ile ilgili yaptığı değerlendirmelerin ikinci kısmı Türkgün gazetesinde yayımlandı.
Devlet Bahçeli, geçen günlerde gündeme getirdiği Türkiye, Rusya ve Çin odaklı 'TRÇ ittifakı' ile ilgili, "Askerî değil; NATO yükümlülükleriyle çelişmeyen sivil-ekonomik sütunlar etrafında kurumsallaşması daha uygun olabilecektir" dedi.
"MEVCUT KAOS HALİ SÜRERSE..."
Bahçeli, "Uluslararası güvenlik alanındaki mevcut kaos hâli sürerse bu birlikteliğin güvenlik boyutu dâhil barış ve huzura katkı verebilecek unsurlarla desteklenmesi de söz konusu olabilecek, kaçınılmaz olarak gündeme gelebilecektir" şeklinde ekleme yaptı.
"KÜRESEL BARIŞ VE İSTİKRARIN TESİSİNE KATKI YAPAR"
Türkiye, Rusya ve Çin'in, sahip olduğu potansiyel ile küresel nüfusun yüzde 20’sine, küresel toprak büyüklüğünün yüzde 20,46’sına, küresel GSYİH’nin yüzde 19,57’sine, küresel mal ihracatının yüzde 17,42’sine, küresel askeri harcamaların yüzde 17,96’sına, küresel seviyedeki toplam askerî mevcudiyetinin yüzde 16,9’una eşit olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Küresel potansiyel dikkate alındığında; yeni küresel finans sistemini inşa, yeni küresel rezerv para birimine sahip olma, yeni küresel savunma alanı ve doktrini oluşturabilme kudreti, yeni ve daha adil bir küresel sistem kurma irade ve hedefi başlıklarının da hayata geçirilebileceğini, böylelikle küresel barış ve istikrarın tesisi için insanlık adına alternatif ve huzurlu bir dünya inşasının mümkün olabileceğini de göstermektedir."
Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişe dayandığını hatırlatan Devlet Bahçeli, Soğuk Savaş döneminin sona ermesinin ardından iki ülke arasında yeni iş birliği imkân ve perspektiflerinin ortaya çıktığını belirtti.
Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin de 1971 yılında tesis edildiğini ve 2010 yılında “stratejik iş birliği” düzeyine yükseltildiğini kaydeden Bahçeli, "Hâlen ekonomik ve ticari konular her iki ülke ilişkilerimizin itici gücünü oluşturmaktadır. Bununla birlikte bölgesel güvenliği, barış ve huzuru esas alan çok yönlü iş birliği imkânları da kuşkusuz mümkündür" ifadelerini kullandı.
"ASKERÎ DEĞİL, EKONOMİK İTTİFAK"
TRÇ ittifakının askerî değil, sivil-ekonomik bir iş birliği öngördüğünü vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Hatırlanacağı gibi daha evvel müteaddit defalar dış politika anlayışımızı ifade ederken 'Çift başlı Selçuklu kartalından ilham alan bir kavrayışla hem Doğu’ya hem Batı’ya elimizi uzatır, her iki yöne başımızı ve bakışımızı çeviririz' diyerek çift yönlü bir jeopolitik vizyonla stratejimizi temellendirmiştik.
Önerimizin, Türkiye’nin mevcut güvenlik mimarisini (NATO) bütünüyle ikâme etmeye yönelen bir adım olarak değil, çok kutuplu sistemde ek bir etki vektörü üretmeye dönük stratejik bir çerçeve olarak okunması isabetli olacaktır. Bu bakımdan TRÇ, öncelikle bir 'askerî blok'tan ziyade enerji, ulaştırma, sanayi/teknoloji, finans ve kriz diplomasisi alanlarında işlevsel yakınsama yaratmayı hedefleyen, katmanlı bir ortaklık modeli olarak tasavvur edilebilecektir.
Tarihsel bağlam hatırlandığında, Türkiye’nin NATO üyeliğinin caydırıcılık ve güvenlik açısından sağladığı çerçevenin göz ardı edilmemesi gerekir. Bu nedenle TRÇ’nin askerî nitelikte kurgulanmaması, NATO yükümlülükleriyle çelişmeyen sivil-ekonomik sütunlar etrafında kurumsallaşması daha uygun olabilecektir. Böyle bir yaklaşım, ittifaklar arası bir sıfır toplamlı tercih doğurmadan Türkiye’nin manevra alanını genişletebilecek; söylemi somut ve ölçülebilir çıktılara bağlayabilecektir."
“GELİRLERİMİZ ARTABİLİR”
"Bu çerçevede TRÇ’nin altı, bazı işlevsel sütunlarla doldurulabilecektir" diyen Bahçeli, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Enerji ve iklim geçişinde, doğal gaz ticaret merkezi (hub) tasarımı, depolama ve LNG kapasitesi ile nükleer/yenilenebilir projelerde eş-finansman Türkiye’nin arz güvenliği ve fiyat istikrarına katkı sağlayabilecek, ulaştırma-lojistikte, Orta Koridor’un (Kafkasya-Anadolu-Avrupa) demir yolu, Ro-Ro ve liman entegrasyonları ile gümrükte 'tek pencere' uygulamaları transit süresini kısaltarak Türkiye’nin stratejik transit gelirini artırabilecektir.
Sanayi-teknolojide, uydu/uzay, batarya-elektrikli mobilite, petrokimya ve tarımsal sulama teknolojilerinde ortak Ar-Ge ve eş-üretim (co-production) programları, tedarik zinciri yerelleşmesini hızlandırabilecektir. Finansta, yerel para cinsinden ticaret, swap hatları ve kalkınma bankası benzeri proje finansmanı araçları, yaptırım ve döngüsel şoklara karşı finansal tampon işlevi görebilecektir. Kriz diplomasisinde ise Suriye, Güney Kafkasya ve Karadeniz deniz/tahıl koridoru gibi dosyalarda üçlü istişare mekanizmaları, Türkiye’nin ara buluculuk kapasitesini destekleyebilecektir."
"BARIŞ VE HUZURA KATKI"
"TRÇ çağrısı, 'çift başlı kartal' vizyonuyla birlikte okunduğunda, Türkiye’nin tek eksene hapsolmayan, katmanlı ve seçici bir dış politika enstrümanına işaret etmektedir. Bu enstrüman, NATO’dan kopmadan ve TDT-2040 hedefleriyle çelişmeden; enerji-lojistik-finans-teknoloji eksenlerinde işlevsel yakınsama ürettiği ölçüde Türkiye’nin menfaatlerine hizmet edebilecektir.
Uygulamanın başarısı, söylemin kurumsal tasarıma, tasarımın ise ölçülebilir çıktılara (örneğin maliyet düşüşü, transit süresi kısalması, yerelleşme oranı, yerel para ticaret payı, yeni pazar payı) dönüştürülmesine bağlı olacaktır. Bu yaklaşım, hem dengeleyici stratejik vizyonu destekleyecek hem de Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarıyla uyumlu bir yol haritası sunacaktır.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi öncelikli hedef, siyasi istişare ve iş birliği ile ekonomide çok boyutlu iş birliği olsa da uluslararası güvenlik alanındaki mevcut kaos hâli sürerse bu birlikteliğin güvenlik boyutu dâhil barış ve huzura katkı verebilecek unsurlarla desteklenmesi de söz konusu olabilecek, kaçınılmaz olarak gündeme gelebilecektir."
Cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım, CHP'den istifa etti
Antalya'nın Aksu ilçesinde Belediye Başkanı olan İsa Yıldırım, CHP'den istifa ettiğini duyurdu. "Kongre sürecinde yaşananlar bardağı taşıran son damla olmuştur. İlçe başkanının 'Ben hayat...
TBMM Başkanı Kurtulmuş Macaristan’a gidiyor
TBMM Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Kurtulmuş başkent Budapeşte’de Macaristan Ulusal Meclisi’ni ziyaret ederek Meclis Başkanı Laszlo Köver ile görüşecek. Görüşmelerin baş başa v...
Tanju Özcan'dan 'şato villalar' talebi: 'Amerika istese verirsiniz...'
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, 2011'de Mudurnu ilçesinde yapımına başlanan ve mahkeme süreciyle harabeye dönen 350 şato villaya ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanı, yapamıyorsanız bize veri...
Mansur Yavaş'tan 'etkin pişmanlık' yanıtı: 'Bu operasyonu kimin yönettiğini gösteriyor'
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 28. Uluslararası Beypazarı Festivali öncesinde Beypazarı Belediyesi’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 'Etkin pişmanlık' haberl...
CHP'de kritik toplantı başladı: MYK belirlenecek
CHP’nin 22’nci Olağanüstü Kurultayı'nın ardından oluşan Parti Meclis'i (PM) Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplandı. PM'de Merkez Yönetim Kurulu (MYK) belirlenecek. CHP’nin "Darbey...
CHP O Partilere Gidiyor, DEM Parti İçin 'Cumhur' İddiası
Erken seçim ihtimali Ankara'da konuşulunca kulislerde olası ittifak senaryoları da gündeme geldi. CHP'nin "Türkiye İttifakı"nda yer alabilecek partiler belirlenirken, DEM Parti'nin Cumhur...
İçişleri Bakanı Yerlikaya: Son 6 Ayda 144 Mağara ve Sığınak İmha Edildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 30 ilde yürütülen arazi taramalarında 144 mağara, sığınak ve barınma alanının yok edildiğini duyurdu. Operasyonlarda çok sayıda silah, patlayıcı ve mühimmat...
Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı'ndan petrol akışı yeniden başladı
Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı'ndan bu sabah saat 07.07 itibariyle petrol akışı yeniden başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, X hesabından Irak-Türkiye Ham Pe...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Wilma Elles doğumdan 8 gün sonra eski formuna kavuştu!
Dördüncü çocuğunu dünyaya getiren oyuncu Wilma Elles, hamilelikte aldığı kilolardan kısa sürede kurtuldu. Elles'in son görüntüsü şaşkına çevirdi. 2010 yılında 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' d...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Parkinson hastalığının en sinsi belirtisi: Kimse farkına varmıyor
Beyni etkileyen rahatsızlıklardan biri olan Parkinson'un farkında olmadığımız diğer belirtileri var. Genelde eller ve kolları etkileye bu hastalık 40 farklı hastalıkla kendini gösteriyor. Genelde 50 yaş üzeri insanlarda yaşanan Parkinson'un yüzde 1'lik bir kısmı ise daha genç yaşlarda görülebiliyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.