Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, AK Parti Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın kendisi ve belediye hakkındaki eleştirilerine yanıt verdi. Eşki, tartışmalara konu olan imar planının 318 Bornovalı vatandaşı mağdur edip üç büyük firmaya rant sağladığını iddia ederek, "Bu adaletsizliğe, zengini daha da zengin etmeye çalışan bu anlayışa seyirci kalamazdık. Sayın Kaya'nın bu planları cansiperane takip etmesinin, savunmasının altında yatan asıl sebep nedir?" diye sordu.
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, AKP İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın bir televizyon programında şahsı ve belediye yönetimi hakkında kullandığı ifadelere yönelik kapsamlı bir basın açıklaması yayımladı. Kaya'nın üslubunu "saygı sınırlarını aşan" olarak nitelendiren Eşki, tartışmanın odağındaki imar planıyla ilgili tüm detayları kamuoyuyla paylaştı ve Kaya'ya sert eleştiriler yöneltti.
"Ankara'da masa başında yapılmış bir plan"
Başkan Eşki, planlama sürecinin şeffaf yürütülmediğini ve yerel yönetimlerin devre dışı bırakıldığını vurgulayarak süreci şöyle özetledi:
"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Erzene Mahallesi’nin kuzeyi ile İstanbul Caddesi arasında kalan yaklaşık 2 bin dönümlük (2.941 futbol sahası büyüklüğünde) alandaBornova ve İzmir Büyükşehir Belediyemiz ile içeriğini paylaşmadan bir plan çalışması yapmıştır. Bu bölge aktif olarak tarım yapılan, zeytinliklerin bulunduğu, çok sayıda altyapı kurum ve kuruluşun koruma amaçlı planlarının olduğu bir bölgedir. Bizlerle paylaşılmadığı için bahse konu planının içeriğini ancak askıya çıkınca görebildik."
"Üç temel nedenden dolayı karşı çıkıyoruz"
Başkan Ömer Eşki, söz konusu plana üç temel gerekçeyle itiraz ettiklerini belirtti. İlk olarak planın yapıldığı yerin "zeytin ve çam ağaçlarıyla dolu, aktif tarım yapılan Bornova’nın yemyeşil bir bölgesi" olduğunu ifade eden Eşki, "Eğer derdimiz konut ihtiyacı ise Bornova’nın kentleşmeye daha uygun bölgeleri de var. Bu doğa harikasını betonlaştırarak katletmeyi doğru bulmuyoruz" dedi.
İkinci neden olarak sürecin yerel yönetimler bypass edilerek yürütülmesini gösteren Eşki, şu ifadeleri kullandı:
"Bu süreçte yerel yönetimlerin devre dışı bırakılarak Ankara’da masa başında yapılmasıdır. Yaptıkları plana göre bölgeye yaklaşık 1.250 konut inşa edilecek. Ortalama konut başı dört kişi olarak hesapladığımızda 5 bin kişilik nüfus için ihtiyaç duyulan kanalizasyon, su, yol, otopark, toplu ulaşım ve sosyal donatı alanları gibi alt yapı yatırımlarını yerel yönetimler gerçekleştireceği için bu türden planlar yerel yönetimler tarafından yapılmalıdır."
Üçüncü ve en önemli nedenin ise 318 Bornovalı vatandaşın uğradığı haksızlık olduğunu vurguladı.
"Rant iştahı ve adaletsizlik"
Planın adaletsiz bir rant dağılımı yarattığını rakamlarla açıklayan Başkan Eşki, durumun vahametini gözler önüne serdi. Planlama alanının üç parçadan oluştuğunu, iki parçada üç büyük firmanın topladığı arazilerin, diğer parçada ise Bornovalıların ata yadigarı topraklarının bulunduğunu belirten Eşki, şunları kaydetti:
"Öyle bir plan hazırlanmış ki; Plan çalışmasında bu üç firmanın tarlalarına %1 zayiat verilerek %99’u konut alanına dönüştürülmüş, 318 Bornovalının tarlasına %57’lere kadar ulaşan zayiatlar çıkartılmıştır. Üç firmanın arsaları konut ile dolup taşarken, kamunun ortak kullanacağı parklar, camiler, okullar ve sağlık ocaklarının Bornovalıların sahibi olduğu alana yapılmasını öngörülmüştür. Dahası bu plan çalışması nedeniyle belediyemize de inanılmaz bir kamulaştırma yükü getirilmiştir."
Eşki, rantın boyutunu daha somut bir örnekle açıkladı:
"Bahsedilen 3 firmanın toplam 115,7 dönüm alanına her biri 100 metrekare’den 1.041 adet daire yapılırken, 318 Bornovalının 50,5 dönüm arsasına 194 adet daire yapılması imkanı gelmektedir. Oysa bu plan çalışması adaletli yapılmış olup, zayiatlar tüm malikler arasında paylaştırılsaydı 318 Bornovalıya 373 adet daire düşecekti. Plan çalışmasındaki adaletsizlik ve kazanç hırsı, Bornova halkının zenginliğinin neredeyse yarısını alıp zaten zengin olan bu 3 şirkete pay etmiştir."
"Hadsizlik' değil, kamucu duruş"
AKP'li vekil Mahmut Atilla Kaya'nın kendisi için kullandığı "hadsizlik" ve "yetersizlik" ifadelerine de tek tek yanıt veren Başkan Eşki, sergilediği duruşun insani ve kamusal bir sorumluluk olduğunu belirtti.
"Sayın Mahmut Atilla Kaya’nın büyük bir iştahla savunduğu, içeriği tartışılmasın diye şahsımla ilgili ‘yetersizlik’ ve ‘hadsizlik’ çığlıkları attığı plan işte budur. Ben Bornovalı 318 vatandaşımızın atadan, dededen kalan haklarının büyük sermaye grupları tarafından gasp edilmesi karşısında insani ve kamucu bir duruş sergiledim. Söz konusu Bornova’ya ya da Bornovalıya haksızlık olunca kentin şehremini olarak haddimiz de hududumuz da olmaz. Kaldı ki mücadelemizin hadsizlik olup olmadığı konusundaki son kararı Bornova halkı verecektir."
"Sayın Kaya'ya o meşhur soru: Asıl sebep nedir?"
Başkan Eşki, Milletvekili Kaya'nın daha önce de benzer konularda sermayeden yana tavır aldığını iddia ederek, Buca Cezaevi planı ve "Ballı Takas" olarak bilinen Çeşme'deki arazi takası süreçlerini hatırlattı. Eşki, kamuoyunun merak ettiğini belirttiği soruyu medya aracılığıyla Kaya'ya yöneltti:
"Bornova’da 318 vatandaşın hakkını gasp edip 2 şirkete peşkeş çeken bu planları cansiperane takip etmesinin, savunmasının altında yatan asıl sebep nedir?"
Konuşmasında daha önce sorduğu "Bu planı yapanların Allah’tan korkusu, kuldan utanması yok mu?" sorusuna da atıfta bulunan Eşki, "Sayın Kaya’nın açıklamasından anladığım kadarıyla kuldan utanmadığı net olarak ortadadır" dedi.
"Siyaset dili İzmir siyasetinin çöplüğüne gidecektir"
Açıklamasının sonunda Kaya'nın kişisel eleştirilerine de değinen Eşki, iki yüksek lisans sahibi bir mühendis olduğunu ancak bu konunun uzmanlık değil vicdan meselesi olduğunu vurguladı. Kaya'nın Bornova'da çöplerin toplanmadığı yönündeki iddiasını net bir dille yalanlayan Eşki, "Bornova’da çöpler saati dahi aksatılmadan toplanarak, düzenli atık depolama tesisine gönderilmektedir" dedi.
Başkan Ömer Eşki, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Sayın Mahmut Atilla Kaya’nın ifadelerinde karşılık bulan; halkın gündeminden kopuk, ezberci ve art niyetli yaklaşımlar barındıran siyaset dili de -kimse merak etmesin- çok yakında İzmir siyasetinin çöplüğüne gidecektir. Art niyetli yaklaşımlar ve polemikler yerine kentimiz için faydalı işler üreteceğimiz günlerde görüşmek dileğiyle."
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.